13. Ceza Dairesi Esas No: 2019/10975 Karar No: 2020/1598 Karar Tarihi: 11.02.2020
Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/10975 Esas 2020/1598 Karar Sayılı İlamı
13. Ceza Dairesi 2019/10975 E. , 2020/1598 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; 14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000. TL"ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 1000 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazının tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, II-Suça sürüklenen çocuk hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, III-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-CD izleme tutanağına göre, suça sürüklenen çocuğun yüzü görünmeyecek şekilde başının puşi ile sarılı olduğunun bildirilmesi karşısında, suça sürüklenen çocuğun eyleminin TCK"nın 142/2-f maddesinde kalan suçu oluşturup oluşturmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde uygulama yapılması, 2-Suça sürüklenen çocuğun yakalanması üzerine, üzerinden çıkan cep telefonunun neden bataryası olmadığı sorulduğunda cep telefonunu müştekiye ait işyerinden çaldığını beyan ettiği ve müştekinin ilk beyanında cep telefonunun çalındığını söylemediği, suça sürüklenen çocuğun üzerinden ele geçirilmesi üzerine çalındığını doğruladığı anlaşılmakla, 5237 sayılı yasanın 168/4 maddesi gereğince müştekiye kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükmünün uygulanmasına onay verip vermediği sorulduktan sonra suça sürüklenen çocuk lehine aynı yasanın 168/1 maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması, 3-5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35. maddesi uyarınca alınan sosyal inceleme raporu bilirkişi ücretinin yaşı küçük sanığa yargılama gideri olarak yüklenemeyeceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca ceza süresi yönünden kazanılmış hakkın korunmasına, 11.02.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.