19. Hukuk Dairesi 2016/1444 E. , 2016/9394 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkilinin eşinin, davalıya ait olan okul öncesi eğitim kurumunda yönetici pozisyonunda çalıştığını, birlikte çalıştıkları sürede, davalıya nakit yardımı yapıldığını, davalının borcunu ödeyememesi üzerine, işletmenin %70 hissesini devretmeyi teklif ettiğini, müvekkili ve eşinin bu teklifi kabul ederek davalı ile adi ortaklık sözleşmesi imzaladıklarını, ayrıca, müvekkilinin sözleşmeye istinaden davalıya 6 adet senet verdiğini, davacının senetlerin 3 tanesini icra takibine konu ettiğini, davalının devirden önce işletmenin herhangi bir borcunun bulunmadığını bildirerek müvekkilini yanılttığını, müvekkilinin 100.000 TL"nin üzerinde borç ödemek zorunda kaldığını, böylece, devir borcunun fazlasıyla ödenmesi sebebiyle senetlerin bedelsiz kaldığını, ayrıca taraflar arasındaki sözleşmede edimler arasında büyük bir orantısızlık meydana geldiğini ileri sürerek, 20.000 TL bedelli senede yönelik hakları saklı kalmak kaydıyla,... 4. İcra Müdürlüğü"nün 2015/3387 esas sayılı dosyasına konu senetler ve, henüz takibe konu edilmemiş olan toplam 10.000 TL bedelli, 30/02/2015 ve 30703/2015 vadeli senetler nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespitine ve davalı hakkında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, işletmenin kuruluş aşamasından itibaren her aşamada hazır bulunan davacı ve eşinin, işletmenin borçlarından haberdar olmamasının mümkün olmadığını, davacının gabin iddiasını yazılı delillerle ispat etmekle yükümlü olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında işletme devrinin gerçekleştiği ve karşılığında davacı tarafından davalıya bir takım senetler verildiğinin sabit olduğu, imzalan sözleşmede irade sakatlığı bulunmamakla birlikte, TBK"nın 28.maddesinde düzenlenen aşırı yarar sağlamanın söz konusu olduğu, bu düzenlemeden yararlanabilmek için, edimler arasında büyük bir orantısızlık bulunması ve taraflardan birinin, diğerinin tecrübesizliğinden yararlanmış olması şartlarının birlikte bulunması gerektiği, davacının eşinin yönetici pozisyonunda çalıştığı gözetildiğinde işletmenin borçlarından haberdar olmamasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 25/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.