18. Hukuk Dairesi 2015/1063 E. , 2015/6018 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... Köyü 3494 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Kamulaştırma Yasası"nın 10. maddesi ile kamulaştırma bedelinin tespiti esaslarını düzenleyen 11. maddenin (g) bendi uyarınca, kamulaştırılacak taşınmazın arsa olarak kabulü halinde kamulaştırma (değerlendirme) gününden önceki özel amacı olmayan emsallerin satış değerleri esas alınarak bedelinin tespit edilmesi gerekir.
Bu esaslara göre; gerçekçi ve doğru sonuçlara ulaşılabilmesi için; emsal alınan taşınmazın satış tarihinin değerlendirme tarihinden önce ve değerlendirme tarihine yakın olması, dava konusu taşınmaza örnek teşkil edebilecek nitelikte ve dava konusu taşınmaz ile aynı veya yakın semtlerde bulunması, topografik yapısı, manzarası, konumu, üzerinde yapılabilecek inşaat ve katlar için izin ve ruhsat sınırları, yüzölçümleri, imar uygulamasına konu edilmiş olup olmadıkları, sokak, cadde veya şehir alanlarına cepheleri ve mesafeleri gibi yönlerden benzer ya da yakın özellikleri taşıması gereklidir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin özellikle geri çevirme kararı üzerine ...Tapu Müdürlüğü"nün 16.12.2014 tarihli yazısı ve eklerinin incelenmesinden; dava konusu taşınmazın kök tapu kayıtlarında ... Belediye Encümenin 04.03.1999 tarih ve 14 sayılı kararı ile 7322,02 m²"lik kısmının bedelsiz yola terkine karar verildiği ve bu kararın tapu müdürlüğünce 06.01.2003 tarih ve 30 yevmiye numarası ile işleme alınarak ifraz sonucu taşınmazın vasfının arsa olarak tashihine karar verildiği bu hali ile dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle imar parseli olduğu, hükme esas alınan 1. bilirkişi kurulu raporunda somut emsal olarak olarak alınıp incelenen... 2791 parsel sayılı taşınmazın ise kadastro parseli olduğu, bu vasfı ile emsalin dava konusu taşınmazın değerinin belirlenmesinde uygun emsal olmadığı anlaşılmaktadır.
Hükme esas alınan 2. bilirkişi kurulu raporunda, somut emsal olarak incelenen 5. Mıntıka 4179 parsel sayılı taşınmazın 23.12.2010 tarihli satışının serbest satış olmadığı, anonim şirket tarafından limited şirkete satışı olup, bu satışın tarafları ve taşınmazın nitelikleri dikkate alındığında ticari amaçlı bir satış olduğu ve taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığı izlenimini uyandırmaktadır. Bu sebeple her iki bilirkişi kurulunun emsal seçimini isabetli yaptıklarından söz edilemez. Emsalin özel amaçlı olmayan, özel nitelikleri bulunmayan, dava konusu taşınmaz ile benzer özellikleri taşıyan taşınmaz satışlarından seçilmesi gerekir.
... gibi büyük şehirlerde yukarıda açıklanan bu özellikler itibarıyla dava konusu taşınmaza daha yakın konumda, emsal seçilen iki taşınmazdan farklı ve dava konusu taşınmaz gibi imar parseli olan ve değerlendirme tarihine yakın satış tarihli taşınmaz satışlarının bulunması mümkün olduğu halde, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmaz ile yukarıda açıklanan özellikler itibarıyla benzer özellikler taşımayan ve ticari satış mahiyetindeki taşınmazların satışların somut emsal olarak alınmış olması,
2-Dava konusu 3494 parsel sayılı taşınmaz 2.570,31 m² olup 1.427,90 m² sinin kamulaştırıldığı geriye 1.142,41 m² lik kısmın kaldığı, taşınmazın kamulaştırmadan önceki şekli ve niteliği, kamulaştırılan alan dışında kalan bölümün vasfı, gerek yüzölçümü, gerekse konumu ve geometrik durumu itibari ile en fazla %10 oranında değer kaybı oluşacağı düşünülmeden %50 oranı üzerinden değer kaybı belirlenerek fazla bedele hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 15.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.