17. Hukuk Dairesi 2016/18737 E. , 2018/1465 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACILAR : ... Yağız"a velayeten ... ve
...
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, davacıların oğlu yaya ..."in, davalıya trafik sigortalı aracın çarpması sonucu yaralandığını, bakıma muhtaç olduğunu belirterek 500,00 TL bakıcı gideri ve 500,00 TL tedavi giderinin davalıdan tahsilini talep etmiş, 23.10.2013 havale tarihli ıslah dilekçesi ile bakıcı gideri talebini 1.000,00 TL olarak talep ettiklerini bu miktarı 175.000,00 TL"ye yükselttiğini belirterek dava tarihinden itibaren yasal faiz talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, davacılar vekili ile davalı vekili temyizi üzerine, Dairemizin 08.02.2016 gün ve 2016/1146-2016/1288 sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı, toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 175.000,00 TL bakıcı giderinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, tedavi gideri yönünden açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen kusura dair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile bakıcı gideri ve tedavi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Mahkemece, davacının kaza nedeniyle meydana gelen iş gücü kaybı hususunda tek uzman doktor bilirkişi tarafından düzenlenen davacının 2/3 maluliyete uğradığına ilişkin rapor hükme esas alınmış ise de, rapor kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğüne göre düzenlenmiştir. Kaza, 28.11.2010 tarihinde gerçekleşmiş olup maluliyet oranının tespiti açısından Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği yürürlüktedir. Bu durumda, trafik kazası nedeniyle iş gücü kaybı oranının kesin olarak belirlenmesi için kaza tarihinde yürürlükte bulunan söz konusu Yönetmelik hükümlerine göre Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi"nden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca, hükme esas alınan maluliyet raporu davacının bakıma muhtaçlığının tespit edilmemiş olması bakımından da yetersiz, açık, net ve denetime elverişli değildir. Bu durumda mahkemece Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden rapor aldırılarak davacının maluliyeti nedeniyle bakıcı hizmetine ihtiyaç duyup duymayacağı, duyacaksa süresinin net olarak tespiti istenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
3-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin kusura dair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına
BOZULMASINA, (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 01/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.