Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/3266 Esas 2016/1710 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3266
Karar No: 2016/1710
Karar Tarihi: 15.02.2016

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/3266 Esas 2016/1710 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/3266 E.  ,  2016/1710 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 24/03/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davacının diğer temyizine gelince,
    Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    Davacı, telefon numarasının davalı tarafından "...." isimli sosyal paylaşım sitesinde ""...."" isimli bir grupta ""...."" kullanıcı adıyla paylaşıldığını, tanımadığı kişiler tarafından aranarak kendisine uygunsuz tekliflerde bulunulduğunu belirterek uğramış olduğu manevi zararın ödetilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davalının bu eylemi nedeniyle Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/111 esas, 2014/400 karar sayılı ilamı ile cezalandırıldığı, olay nedeniyle duyulan üzüntü ve acının giderilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
    Davaya konu olan olayda; olayın oluş şekli, davacının telefon numarasının paylaşıldığı alanın niteliği, uygunsuz tekliflere maruz kalması ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha yüksek düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no’lu bentte açıklanan nedenle davacı yararına BOZULMASINA; davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.