3. Ceza Dairesi 2021/5227 E. , 2021/10438 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya çalışmak
... 25.03.1994
Hüküm : 765 sayılı TCK"nın 125, 59/1, 31, 33, 40, 36 maddeleri gereğince mahkumiyetleri
Temyiz edenler : Sanık ..., eşi ve müdafii, sanık ... müdafii
İlk Derece Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle;
Usulüne uygun olarak yapılan tebligatlara rağmen sanıklar ve müdafiilerinin duruşmaya gelmedikleri ve geçerli bir nedene dayanan mazeret de bildirmedikleri görüldüğünden, temyiz edenlerin sıfatı, başvurularının süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre duruşmasız olarak dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından, işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırmaya çalışmak suçunda, suç tarihinin en son vahim eylemin gerçekleştirildiği tarih olan sanık ... yönünden 25.03.1994, sanık ... yönünden 25.10.1995 tarihleri yerine İlk Derece Mahkemesi gerekçeli karar başlığında “1993” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların üyesi bulundukları silahlı terör örgütünün, Devletin birliğini bozma ve ülke
topraklarından bir kısmını Devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden olayları gerçekleştirdikleri, sanıkların sübutu kabul olunan eylemlerinin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ve ülke genelindeki organik bütünlüğüne göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenip, sanıkların 765 sayılı TCK’nın 125. maddesinde düzenlenen Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırmaya çalışmak suçlarının sübutu kabul, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, lehe kanunun, 5252 sayılı Kanunun 9. maddesinde öngörülen ilkeler doğrultusunda isabetle belirlendiği, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ... ile eşinin ve müdafiinin, sanık ... müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden, CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA, dosyanın ... 3. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.12.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.