9. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/23958 Karar No: 2021/1310 Karar Tarihi: 18.01.2021
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2016/23958 Esas 2021/1310 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2016/23958 E. , 2021/1310 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ: ALACAK
Y A R G I T A Y K A R A R I Dairemizin 14.09.2020 tarihli Daire Eksiklik Talep yazısı ile “..Hükmü temyiz eden davalılar vekili tarafından temyiz yoluna başvurulurken, her iki davalı adına temyiz talebinde bulunulduğu; ancak her bir davalı adına ayrı ayrı temyiz yoluna başvuru harcı ve nispi temyiz harcı yerine tek harcın yatırıldığı, hangi şirket adına yatırıldığının belirtilmediği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, temyiz harcı yatırılan şirket adı belirtilerek harç yatırılmayan diğer davalı şirket adına eksik temyiz harçlarının (temyiz yoluna başvuru ve nispi temyiz karar harcının) kanunda öngörülen yedi günlük kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde temyiz başvurusundan vazgeçilmiş sayılacağı konusunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 434. maddesi uyarınca davalılar vekiline usulüne uygun şekilde ( Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, muhtırada yapılması gereken işlemin ne olduğu açıkça ve ilgili tarafın yanılmasına neden olmayacak biçimde gösterilmeli; bu açıdan ikmal edilecek harç ya da giderin miktarı ve yatırılma merci ve süresi, bunun yapılmamasının sonuçları net biçimde açıklanmalıdır. Örneğin, “dosyaya yatırılması” şeklindeki ifade tarafın yanılmasına neden olabileceğinden, bu ifadeyi taşıyan muhtıra geçersiz olacağından "mahkemeler veznesine veya başka mahkemeler aracılığı ile mahkemeler veznesine " yazılmak sureti ile ) muhtıra çıkartılarak kanuni süre beklendikten sonra tekrar Dairemize gönderilmesi,” talep edilmiştir. Dairemizin yukarıda anılıan dosyada eksikliğin giderilmesi müzekkeresi üzerine mahkemece davalı .... vekili adına temyiz yoluna başvurma harcı ile temyiz karar (nisipi) harcı yatırılmasına ilişkin muhtıra tebliğ edildiği, davalı .... vekilince tebliğ alınan muhtıra üzerine vekillekten istifa ettiğine dair beyan dilekeçsi ile söz konusu muhtıranın davalı asile tebliğ edilemsine ilişkin beyan dilekçesi verdiği ve mahkemece davalı .... adına vekillikten istifa dilekeçsi ile muhtıranın tebliğe çıkartıldığı ancak bila tebliğ iade olduğu, bu defa davalı vekilince davalının güncel adresi olarak bir başka adresin bildirildiği ve mahkemece bu defa bildirilen bu yeni adrese davalı .... adına vekillikten istifa dilekeçsi ile muhtıranın tebliğe çıkartıldığı ve 15.12.2020 tarihinde mahalle muhtarına tebliğ edilidiği görülmüş ise de davalının belirtilen adreste olup olmadığına dair “no 169’dan soruldu” ibaresi şerh düşülmüş olmakla beyanda bulunan kişiye ilişkin açık ifade bulunammaktadır. Bu durumda muhtıranın ve davalı vekilinin istifa dilekeçsinin Davalı .... adına usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinin kabulü gerekir.Mahkemece, davalı ....’nin ticaret sicil kayıtları getirtilerek tebliğe yarar adresinin tespit edilerek usulünce söz konusu tebliğ işleminin yapılması gerekmektedir.Sonuç olarak, Dairemizin 14.09.2020 tarihli dosyada eksikliğin giderilmesi müzekkeresinde belirtilen eksikliklerin usulünce ikmal edilmediği anlaşılmış olup belirtilen hususların yukarıda açıklandığı şekilde tamamlanarak tekrar yazışmaya mahal bırakmayacak şekilde Dairemize gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18.01.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.