19. Hukuk Dairesi 2016/1483 E. , 2016/9385 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin , dava dışı ..."ın çektiği tarımsal krediye müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, 5661 sayılı Kanun"un 6.maddesi hükmü ile , ..."ndan 20/08/2002 tarihinden önce çekilen tarımsal kredilere kefil olanların sorumluluğunun Kanun"un yürürlüğe girdiği 12/04/2011 tarihi itibariyle sona erdirildiğini, müvekkilinin kefil olduğu kredi 20/08/2002 tarihinden önce çekildiği için, kefil olan müvekkilin kefaletinin yasa gereği sona erdiğini, davalı bankanın kefaletin sona erdiğini bilmesine rağmen müvekkili hakkında takip başlattığını ileri sürerek, müvekkilinin takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve davalı hakkında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının kefil olduğu kredinin anılan kanun kapsamına girmediğini, , kredi kanun kapsamında kabul edilecek olsa bile, davacının İcra Müdürlüğü"nden takibin durmasını talep edebilecekken, dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, dava dışı ..."ın davalı bankadan kullanmış olduğu tarımsal krediye kefil olduğu, 5661 sayılı Kanun"un 6.maddesi , 6212 sayılı Kanun"un 23.maddesi gereğince, ...."ndan 20/08/2002 tarihinden önce çekilen tarımsal kredilere kefil olanların sorumluluğunun , maddenin yürürlük tarihi olan 12/04/2011 tarihi itibariyle ortadan kaldırıldığı, davaya konu kredinin anılan tarihten önce kullandırıldığı ve yasa kapsamına girdiği , davacı kefilin borçtan sorumluluğunun yasa gereğince ortadan kalktığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, davacının, ...1.İcra Müdürlüğü"nün 2012/778 esas sayılı dosyasına konu Tarımsal Kredi Sözleşmesi"ne kefaleti nedeniyle, borçlu olmadığının tespitine, davalının takipte haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşıldığından, asıl alacağın %20"si oranındaki kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine arar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalı banka icra takibinde haksız ise de , kötüniyetli kabul edilemeyeceğinden, aleyhine İİK 72.md"si uyarınca tazminata karar verilmesi yerinde olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1 numaralı bent uyarınca davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bent uyarınca mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.