1. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/3588 Karar No: 2018/12720 Karar Tarihi: 24.09.2018
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/3588 Esas 2018/12720 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2018/3588 E. , 2018/12720 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemenin görevsizliğine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan ...... Yüksel"in maliki olduğu ... İli ...... İlçesi ...... Köyiçi Mevkii 2560 ada, 2554, 2551, 1477 parsel sayılı taşınmazlarda tapu kaydında sehven adının "...... Yüksel" olarak yazıldığını ileri sürerek, malik hanesinin nüfus kayıtlarına uygun olarak "...... Yüksel" şeklinde düzeltilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Dava, ...... Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmış, Mahkemece uyuşmazlığın mülkiyet değişikliğine yol açabilecek tapu iptal ve tescil davası niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, dosyanın gönderildiği ...... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi ise davanın malik ve mülk değişikliğine sebebiyet vermeyeceğinden çekişmesiz yargı işlerinden sayılan tapuda isim tashihi davası olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Bilindiği üzere; görevsizlik kararı veren mahkeme bu kararında dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermekle yetinir. Dava dosyasını kendiliğinden (re"sen) görevli mahkemeye gönderemez. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 20. maddesi hükmü gereğince; taraflardan birinin görevsizlik kararının kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki; bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re"sen gözetilir. Somut olayda, Sulh Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının 18.10.2014 tarihinde kesinleştiği 2 haftalık hak düşürücü süre içinde tarafların dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için herhangi bir müracaatta bulunmadıkları, dosyanın yasal süresinden sonra 27.01.2015 tarihinde davacı vekilinin talebi üzerine görevli mahkemeye gönderildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; 6100 sayılı HMK"nun 20. maddesi dikkate alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.