Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2889
Karar No: 2018/12719
Karar Tarihi: 24.09.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/2889 Esas 2018/12719 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2018/2889 E.  ,  2018/12719 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ



    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;


    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakan ......’ın maliki olduğu 2843 ...... sayılı taşınmazdaki 15 numaralı bağımsız bölümün 1/2 payını satış suretiyle ikinci eşi davalıya temlik ettiğini, amacının bağışlamak olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, ortak birikimleri ile ...... mahallesinde mirasbırakanla 1/2 paylı bir ev satın aldıklarını daha sonra bu ev satılıp dava konusu evin satın alındığını ancak tapuda mirasbırakan adına tescil edildiğini, ilk taşınmazdaki hakkına karşılık çekişmeli taşınmazın daki 1/2 payın hakkın iadesi kapsamında kendisine devredildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ..."ın maliki olduğu 15 numaralı bağımsız bölümdeki ½ payını 07.04.2006 tarihinde davalı eşine tapuda satış suretiyle temlik ettiği, murisin 17.02.2011 tarihinde ölümüyle geriye mirasçı olarak çocukları olan davacılar.........ile ikinci eşi davalı ...’in kaldığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada mirasbırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.


    Bu durumda, yerleşik Yargıtay içtihatları ile 1.4.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu"nun 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Öte yandan, muvazaa iddiasına dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekir. 6100 sayılı HMK"nun 190. ve 4721 sayılı TMK"nun 6. Maddeleri gereğince davacı iddiasını ispatla yükümlüdür.
    Somut olaya gelince; mirasbırakanın 2005 yılında geçirdiği felç nedeniyle yatalak hale geldiği, ölüm tarihine kadar davalı eşi tarafından bakıldığı, mirasbırakan ve davalının ...’de aldıkları ve adlarına 1/2paylı olarak kayıtlı taşınmazın 29.09.1998 tarihinde satış nedeniyle elde edilen parayla dava konusu 15 numaralı bağımsız bölüm satın alınarak miras bırakan adına tescil edildiği, mirasbırakanın ilk taşınmazdaki davalının hakkı ve felç geçirmesi nedeniyle bakımı karşılığında minnet duygusu ile 07.04.2006 tarihinde 1/2 payı temlik ettiği, mirasbırakan tarafından davalıya yapılan pay temlikinin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu davacılar tarafından kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu kabul edilmesi doğru değildir.
    Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.09.2018 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
    (Muhalif)


    -KARŞI OY-

    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle davacıların muvazaa iddiasını ispatladığı gibi davalının tutunduğu " ortak birikimler ile mirasbırakanla 1/2 paylı ev satın aldıkları daha sonra bu evin satılıp dava konusu evin satın alındığı ancak muris adına tescil edildiği ve ilk taşınmazdaki hakkına karşılık 1/2 payın iade edildiği savunmasının da kanıtlanamadığı gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre hüküm onanmalıdır. Çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi