Hukuk Genel Kurulu 2014/223 E. , 2015/2025 K.- TAHLİYE DAVASI
- MUACCELİYET ŞARTI
- KİRA SÖZLEŞMESİ
- TACİRLİK SIFATI
- TÜRK BORÇLAR KANUNU (6098) Madde 323
- TÜRK BORÇLAR KANUNU (6098) Madde 76
- TÜRK BORÇLAR KANUNU (6098) Madde 88
- TÜRK BORÇLAR KANUNU (6098) Madde 120
- TÜRK BORÇLAR KANUNU (6098) Madde 138
- TÜRK BORÇLAR KANUNU (6098) Madde 346
- TÜRK BORÇLAR KANUNU (6098) Madde 325
- TÜRK BORÇLAR KANUNU (6098) Madde 331
- TÜRK BORÇLAR KANUNU (6098) Madde 340
- TÜRK BORÇLAR KANUNU (6098) Madde 343
- TÜRK BORÇLAR KANUNU (6098) Madde 344
- TÜRK BORÇLAR KANUNU (6098) Madde 354
"İçtihat Metni"Taraflar arasındaki “kiralananın tahliyesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Anadolu 17.Sulh Hukuk Mahkemesince ( Kapatılan Kadıköy 4.Sulh Hukuk Mahkemesi) davanın reddine dair verilen 20.11.2012 gün ve 2012/976 E. 2012/1109 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 06.03.2013 gün ve 2013/1388 E. 2013/3921 K. sayılı ilamı ile;
(.. Dava, temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davacının malik olduğu dairede davalının 01/07/2011 başlangıç, 30/06/2012 bitiş tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, kira bedelinin 2250 TL olarak her ayın biri ile dördü arasında ödeneceğini, kiracının 2012 yılı Temmuz ayı kirasını 09/07/2012 tarihinde, 2012 yılı Ağustos ayı kirasını ise 07/08/2012 tarihinde ödeyerek kira bedelini zamanında ödememesi sebebiyle ihtarname gönderildiğini, ihtarnamede muaccel hale gelen toplam 26.400 TL kira alacağının ihtarnamenin tebliğinden itibaren 30 gün içinde ödenmesini talep ettiğini, muacceliyet şartının da gerçekleştiğini belirterek temerrüt nedeniyle kiracının tahliyesine karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili davayı kabul etmediklerini,6098 sayılı Borçlar Kanununa göre muacceliyet şartının geçerli olmadığını, muaccel kiraların ise 30 günlük sürede ödendiğini savunmuş, mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kiracı aleyhine düzenleme yasağı başlıklı 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 346.maddesinde; kiracıya kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemeyeceği, özellikle kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmaların geçersiz olduğu, 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun Geçmişe etkili olma başlıklı 2.maddesinde; Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kurallarının gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağı, aynı kanunun görülmekte olan davalara ilişkin uygulama başlıklı 7.maddesinde de; Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76"ncı, faize ilişkin 88"nci, temerrüt faizine ilişkin 120"nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138"nci maddesinin görülmekte olan davalara da uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Kiracıyı koruma amacıyla getirilen TBK.nun 346.maddesindeki bu yasal düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olduğu kuşkusuzdur. Bununla birlikte 6217 Sayılı Yasanın geçici 2. maddesinde değişiklik yapan 6353 Sayılı Yasanın 53. maddesine göre;kiracının Türk Ticaret Kanunun"da tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 323, 325, 331, 340, 343, 344, 346 ve 354"ncü maddelerinin 1.7.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanamayacağı, bu halde kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümlerinin tatbik olunacağı da öngörülmektedir.
Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin 6. maddesinde kira bedelinin üst üste iki ay ödenmemesi halinde dönem sonuna kadar kiraların muaccel olacağı koşuluna yer verildiği görülmekte ise de; dosya kapsamından kiracının TTK.nu kapsamında tacir olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Bu durumda mahkemece kiracının tacir olup olmadığı araştırılarak, tacir olması durumunda hakkında TBK.nun 346.maddesinin 1.7.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süre ile uygulanamayacağı gözetilmeli, tacir olmadığının anlaşılması halinde ise; yeni yasal düzenleme karşısında bu koşulun davalı kiracı yönünden geçersiz hale geldiği kabul edilerek değerlendirmenin takip tarihi itibariyle ödenmemiş muaccel kira alacağına göre yapılarak karar verilmesi gerekirken tahliye isteğinin reddine karar verilmesi hatalıdır.
Hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine 30.09.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.