15. Ceza Dairesi 2017/24978 E. , 2020/12994 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık ... hakkında; CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat,
Sanık ... hakkında; TCK"nın 157/1, 43/1, 62/1, 52/1-2- 3-4, 53, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanık ...’in mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından ve sanık ...’in beraatine ilişkin hüküm ise O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan ...’ı telefonla arayan şahısların, savcılıktan aradıklarını, kendilerinin kamu görevlisi olduğunu söyleyip güven oluşturdukları, banka hesapları ile adına kayıtlı bir çok telefon hattının PKK tarafından kullanıldığını, Cumhuriyet Başsavcılığınca PKK ile ilgili olarak gizli bir operasyon yapıldığını, adının temize çıkarılması için bu operasyona sonuna kadar uyması gerektiğini, bankadaki parasını çekerek sanık ... adına yatırmasını, paranın daha sonra hazine tarafından hesabına geçirileceğini söyledikleri, katılanın Hastane Caddesindeki Garanti Bankası şubesinden 16.065TL para çekerek İstasyon Mahallesi Tren Garı PTT Gar Müdürlüğünden 35TL masraf kesildikten sonra 16.030TL"yi sanık ... adına gönderdiği, iş bu dosya ile birleşen dosyada ise; müşteki Musa Güzeler’i telefonla arayan şahsın, kendisini Sinop’ta görev yapan polis müdürü olarak tanıtıp, müştekiye internet bankacılığı hesabına girilerek müdahalede bulunulduğunu, bunun için operasyon yapılacağını ve verdikleri hesap numaralarına para yatırması gerektiğini söylediği, müştekinin de Akbank ATM vasıtasıyla 1.500TL ve 1.400TL olmak üzere toplam 2.900TL ile İş Bankasına ait bir hesaba 1.796TL havale yaptığı, yine başka bir İş Bankasına ait hesaba toplamda 10.850TL para gönderdiği, müşteki tarafından İş Bankasına gönderilen 1.796TL’lik havalenin 1.500TL’sinin sanık ... tarafından çekildiği, bu miktar çekildikten sonra kalan bakiye para üzerine bloke konulduğu ve sanıkların uhdesine geçmesinin engellendiği, sanıklar ... ile ...’in Tatvan Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek, dolandırıcılık suçunda kullanılmış olabileceklerini söylemeleri üzerine, sanık ...’in müştekinin aldatılarak para yatırması olayını organize eden şahıs olduğunun tespit edildiği, bu şekilde sanıkların üzerlerine atılı dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddia olunan somut olayda;
1-Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne ilişkin O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Katılan beyanı, sanık savunması ve tüm dosya kapsamından, sanığın hesaplara gelen paraların kaynaklarını bilerek diğer sanık ..."in eylemlerine iştirak ettiğine ve üzerine atılı eylemlerle ilgili suç işleme kastıyla hareket ettiğine ilişkin her türlü şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı delil bulunmadığı, sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, O yer Cumhuriyet savcısının, sanığın üzerine atılı suçun sübut bulduğuna, cezalandırılması gerektiğine ilişkin ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık ...’in eyleminin, 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 14. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendi kapsamında öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturmasına rağmen, suç tarihinde bu hükmün yürürlükte bulunmaması nedeniyle, sanığın eyleminin TCK"nın 157/1. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
a)Sanıklar hakkında Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2012/1859 Soruşturma, 2012/783 Esas, 2012/459 numaralı iddianamesiyle, müşteki Musa Güzeler’e karşı eylemleri nedeniyle dolandırıcılık suçundan Bitlis Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/638 Esas sayılı dosyasında dava açıldığı, yapılan yargılamada müştekinin beyanının alındığı, davaya katılma isteminde bulunduğu ancak mahkemece katılma kararı verilmeden, 18/09/2013 tarih, 2012/638 Esas – 2013/756 Karar sayılı birleştirme kararıyla, aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunması nedeniyle iş bu dosya ile birleştirildiği, birleşen dosyada müşteki Musa Güzeler’in suçtan zarar gördüğü ve davaya katılma talebinde bulunduğu halde davaya katılması hususunda herhangi bir karar verilmediği, birleştirme sonrasında iş bu dosyada yapılan yargılamadan haberdar edilmediği gibi yokluğunda verilen hükmün de usulüne uygun olarak müştekiye tebliğ edilmediğinin anlaşılması karşısında, müşteki Musa Güzeler’ e duruşma gün ve saatinin tebliği ile iş bu dosyada yapılan yargılamadan haberdar edilerek, davaya katılması husunda mahkemece değerlendirme yapılması ve müştekinin taraf sıfatının belirlenmesi zorunluluğu,
b) Sanığa yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 24.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.