19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1594 Karar No: 2016/9371 Karar Tarihi: 25.05.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/1594 Esas 2016/9371 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalıya verilen kredi kartı borcunun ödenmemesi üzerine başlatılan takibin, davalının itirazı üzerine durduğu ve davacının yalnızca takip tarihine kadar ödenmeyen borç miktarını talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir. Ancak, kredi kartı hesabının kapatılması ve sözleşmenin feshiyle birlikte kredi kartı borcunun tümü muaccel hale gelmiş olup bankanın alacağını davalı kredi kartı hamilinden talep etmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Mahkeme uyuşmazlığın 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekirken, somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm tesis etmiştir. Kanun maddeleri ise 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 22. Maddesi ve aynı kanunun 28. Maddesi olarak belirtilmiştir.
19. Hukuk Dairesi 2016/1594 E. , 2016/9371 K. "İçtihat Metni"
ESAS NO : ... KARAR NO : ... T.C.
...Hukuk Dairesi ESAS NO ... KARAR NO : ...
... İ L A M I MAHKEMESİ : ... TARİHİ : 30/04/2015 NUMARASI : 2014/295-2015/513 DAVACI .... vek. Av.... DAVALI :...
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkil ile davalı yan arasında imzalanan kredi kartı üyelik sözleşmesi gereğince davalıya verilen ticari kredi kartı borcunun ödenmemesi üzerine başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu belirterek itirazın iptali ile davalı aleyihe % 20 oranında icra inkar tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, yanıt vermemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davacı yanca davalıya borcun tamamından sorumlu tutulacak şekilde muacceliyet ihbarnamesinin gönderilmediğini bu nedenle alacağının tamamının muaccel olmadığını davacının yalnızca takip tarihine kadar ödenmeyen borç miktarını talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı banka 30/04/2014 tarihli ihtarnamesinde kredi kartı hesabını kapattığını ve sözleşmeyi feshettiğini bildirerek toplam borcun ödenmesini istemiştir. Böylece kredi kartı hesabının kapatılması ve sözleşmenin feshiyle birlikte kredi kartı borcunun tümü muaccel hale gelmiş olup bankanın alacağını davalı kredi kartı hamilinden talep etmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Mahkemece 6502 sy. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un 22. Maddesi aracılığıyla aynı kanunun 28. Maddesi hükmüne dayanarak karar verilmiş ise de anılan yasa hükümleri taksitlere bağlanmış tüketici kredisi sözleşmesine ilişkin olup kredi kartı borcunun belirtilen yasa hükümleri kapsamı içinde değerlendirilmesi doğru değildir. Zira ödenmemesi halinde sadece asgari ödeme miktarının muaccel hale geleceği hususu ise sözleşmenin devamı halinde dikkate alınabilecek bir konudur. Somut olayda sözleşme feshedilip hesap kapatıldığına göre yerel mahkemenin buna ilişkin gerekçesinde de isabet yoktur. O halde mahkeme uyuşmazlığın 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunun hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görelmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.