![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2021/11093
Karar No: 2022/1715
Karar Tarihi: 28.02.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/11093 Esas 2022/1715 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanık reşit olmayanla cinsel ilişki ve çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçlarından mahkum edilmiştir. Ancak, davaya katılma hakkı bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yapılan bildirim zorunluluğu olmadığı için, Bakanlık vekilinin temyiz talebi reddedilmiştir. Sanığın suçları zamanaşımı süresini aşmış olduğu gerekçesiyle hükümler bozulmuştur. Kanunlar açısından bakıldığında, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un 20/2. maddesine göre davaya katılma hakkı olan Bakanlık, mahkemeye ihbarda bulunulmadığı takdirde bile davanın takipçisi olabilir. Ancak, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 237/2. maddesi dikkate alındığında kanun yolu muhakemesinde davaya katılma talebinde bulunulamayacağı anlaşılmaktadır. Sanık hakkında verilen hükümler, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ve 1412 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 321. maddesi uyarınca bozulmuş ve suçların zamanaşımı süresi aşıldığı için düşmüştür.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Reşit olmayanla cinsel ilişki ile çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçlarından mahkumiyet
İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Bakanlık vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi uyarınca davaya katılma hakkı bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yokluğunda yapılan yargılamaya ilişkin olarak mahkemelerce re'sen ihbarda bulunulmasının zorunlu olup olmadığı hususunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunca yapılan toplantı sonucunda verilen 13.12.2019 gün ve 2019/6 Esas, 2019/7 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Bakanlığa bildirimde bulunulmasının zorunlu olmadığının kabul edilmesi ve 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesine göre kanun yolu muhakemesinde davaya katılma talebinde bulunulamayacağının anlaşılması karşısında, Bakanlık vekilinin davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
Katılan mağdure vekili ile sanık müdafisinin temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
Oluşa uygun kabule göre sanığın işlediği reşit olmayanla cinsel ilişki ile çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçlarının zamanaşımı yönünden lehe sayılan 6545 sayılı Kanun değişikliğinden önceki 5237 sayılı TCK'nın 104/1 ile 234/3. maddelerinde düzenlenip, ön görülen cezaların üst sınırları itibarıyla aynı Kanunun 66/1-e. maddesinde belirtilen 8 yıllık olağan dava zamanaşımına tabi bulunduğu ve Yargıtay kapatılan 14. Ceza Dairesinin 24.04.2019 tarihli bozma ilamıyla mahkemece verilen 22.05.2013 tarihli önceki mahkumiyet hükmünün ortadan kalkması nedeniyle bu durumun zamanaşımını kesen bir neden olarak sanık aleyhine yorumlanamayacağı nazara alınarak buna göre zamanaşımını kesen son işlem olan 20.06.2011 günlü sorgu ile 24.09.2019 tarihli son mahkumiyet kararı arasında bu sürenin geçtiği anlaşıldığından, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMK'nın 321. maddesi uyarınca
BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında bu suçlardan görülen kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 28.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.