18. Ceza Dairesi 2019/8884 E. , 2019/15963 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Kamu görevlisine hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, mahkemenin görevsizliğine dosyanın Geyve Sulh Ceza Mahkemesine gönderilmesine dair Geyve Asliye Ceza Mahkemesinin 26/05/2014 tarihli ve 2014/147 esas, 2014/163 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 01/08/2019 gün ve 80610 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Anılan Mahkemenin 26/05/2014 tarihli kısa kararı ile sanık hakkında müşteki ..."a yönelik görevli memura hakaret suçu nedeniyle açılan kamu davasının tefriki ile yeni bir esas sırasına kaydedilmesine, görevi yaptırmamak için direnme suçundan ise sanığın beraatine karar verildiği, ancak gerekçeli karar kısmında mahkemenin görevsizliğine, dosyanın davaya bakmakla görevli ve yetkili Geyve Sulh Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmek suretiyle gerekçeli karar ile kısa karar arasında çelişki oluşturulmasında isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozma olağanüstü yasa yolunun koşulları ve sonuçları, “kanun yararına bozma” adı ile 5271 sayılı CMK’nın 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiştir.
5271 sayılı Kanun’un 309. maddesi uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hâkim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlar ve esasa etkili usul yanılgılarının, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır.
Kanun yararına bozma yasa yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir.
Anayasanın 141/3. maddesinde belirtildiği üzere, mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli yazılması gerekmektedir.
5271 sayılı CMK’nın “ Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar” başlıklı 230. maddesinde; (1) Mahkûmiyet hükmünün gerekçesinde aşağıdaki hususlar gösterilir:
a) İddia ve savunmada ileri sürülen görüşler.
b) Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi; bu kapsamda dosya içerisinde bulunan ve hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin ayrıca ve açıkça gösterilmesi.
c) Ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ve bunun nitelendirilmesi; bu hususta ileri sürülen istemleri de dikkate alarak, Türk Ceza Kanununun 61 ve 62 nci Maddelerinde belirlenen sıra ve esaslara göre cezanın belirlenmesi; yine aynı Kanunun 53 ve devamı Maddelerine göre, cezaya mahkûmiyet yerine veya cezanın yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi.
d) Cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanaklar.” hükmüne yer verildiği,
Aynı Kanun’un 289. maddesinin (g) fıkrasında da hükmün 230 uncu madde gereğince gerekçeyi içermemesi, hukuka kesin aykırılık halleri arasında sayılmıştır.
İnceleme konusu somut olayda; sanık hakkında iddianamede düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından Yerel Mahkemece kısa kararda hakaret suçundan davanın tefrikine, görevi yaptırmamak için direnme suçundan ise sanığın beraatine karar verildiği, gerekçeli kararda ise mahkemenin görevsizliğine, dosyanın davaya bakmakla görevli ve yetkili Geyve Sulh Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmek suretiyle gerekçeli karar ve kısa karar arasında çelişkiye yol açılmıştır.
Bu çerçevede, yukarıda belirtilen ilgili hükümlere aykırı şekilde, kısa kararla, gerekçeli karar arasında açık çelişki oluşturulduğu ve bu durumun aynı Kanun’un 289/1-g maddesine göre hukuka kesin aykırılık halini oluşturması karşısında, kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar verilmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından sanık ... hakkında, Geyve Asliye Ceza Mahkemesinin 26/05/2014 tarihli ve 2014/147 esas, 2014/163 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- CMK"nın 309/4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 11/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.