Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/867
Karar No: 2018/3866
Karar Tarihi: 25.04.2018

Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/867 Esas 2018/3866 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ceza Dairesi, Vergi Usul Kanununa muhalefet suçu işleyen sanığın yokluğunda verilen hükmün usulsüz olduğunu ve Tebligat Kanunu’na aykırı olduğunu belirtmiştir. Bu nedenle sanığın hükmü yasal süresinde temyiz ettiği kabul edilerek yapılan incelemede, sahte fatura düzenleme, sahte fatura kullanma ve defter belge ibraz etmeme suçlarından standart bir ceza verilmiştir. Ancak Ceza Dairesi, bu suçların ayrı ve bağımsız olduğunu ve hangi suçtan ceza verildiğinin anlaşılmayacak şekilde hüküm kurulduğunu belirtmektedir. Ayrıca, fatura asıllarının incelenmediği ve kanuna uygun olup olmadığının tespit edilmediği için, sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Son olarak, Ceza Dairesi, TCK’nın 53. maddesi uygulamasının Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra yeniden değerlendirilmesi gerektiği sonucuna vararak, hükmü bozmuştur.
Kanun Maddeleri:
- Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi
- Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesi
- Vergi Usul Kanunu'nun 230. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi
- 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi
11. Ceza Dairesi         2018/867 E.  ,  2018/3866 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Sanığın yokluğunda verilen kararın, sorgusu sırasında beyan ettiği ve aynı zamanda MERNİS adresi olan adresine Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre tebliği gerekirken, doğrudan Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edilmesi usulsüz olduğundan, tebliğnamedeki ret isteyen düşünceye iştirak edilmemiş olup, sanığın hükmü yasal süresinde temyiz ettiği kabul edilerek yapılan incelemede;
    1- ... Küçük ve Orta Mükellefler Grup Başkanlığı Rapor Değerlendirme Komisyonu’nun 28.12.2012 tarih ve GAZRDK/2012-M/323 sayılı mütalaası ile sanık hakkında düzenlenen vergi suçu raporuna atıf yapılarak mütalaa verdiği, 25.12.2012 tarih ve 2012-A-2620/79 sayılı vergi suçu raporunun içerik sonuç kısmında ise 2011 yılında sahte belge düzenlemek, kullanmak ve 2012 yılında satış faturalarını ibraz etmemek suretiyle 213 sayılı kanunun 359. maddesini a-2 ve b-1 fıkralarında tanımlanan suçları işlediğine dair rapor tanzim edildiğinin belirtildiği, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 10.01.2013 tarih ve 2013/633 E. sayılı iddianamesi ile de sanık hakkında sahte fatura tanzim etme ve kullanma suçları ile defter belge ibraz etmeme suçlarından kamu davası açıldığı anlaşılmakla; “sahte fatura düzenleme” ve “sahte fatura kullanma” suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu ve birbirine dönüşmeyeceği gözetilmeden hangi suçtan ceza verildiği anlaşılmayacak biçimde hüküm kurulması,
    2- Sahte fatura düzenlemek ve sahte fatura kullanmak suçlarında, suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre faturaların Vergi Usul Kanununun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, sanığın düzenlediği ve kullandığı iddia olunan faturaların asıllarının dosya içerisinde bulunmaması karşısında; suça konu fatura asıllarının duruşmaya getirtilerek incelenip, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilerek dosya arasında bulundurulmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    3- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi