Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/5899 Esas 2019/3973 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5899
Karar No: 2019/3973
Karar Tarihi: 06.05.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/5899 Esas 2019/3973 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/5899 E.  ,  2019/3973 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, davacının eşine ait kurum kayıtlarındaki baba adının düzeltilmesiyle ölen eşine ait hizmetlerin tespiti ve ölüm (dul) aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemlerine ilişkindir.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı ve davalı Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde "Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir", hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgilidir.
    Tarafların dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
    Mahkemece verilen önceki hükümde, 481 günlük çalışmanın davacının eşi ...’na ait olduğunun ve davacıya ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiş, bu karar dairemizce maddi hataya dayalı olarak “Her ne kadar üç aylık bordro dönemlerinde 90 günden fazla bildirimlerde bulunulduğu anlaşılmış ve bu husus hükme dayanak yapılmış ise de; hem “0600009659185” hem de “0600010429521” sigorta sicil numaralı hizmet cetvellerinde davaya konu dönemleri de kapsayacak şekilde 05.11.1974 – 05.07.1976 tarihleri arasındaki askerlik sürelerinin borçlanıldığı belirtilmektedir. Söz konusu askerlik borçlanmasının ve çakışan davaya konu çalışmaların kime ait olduğunun ve giderek bu şartlarla davacının ölüm aylığına hak kazanıp kazanmadığının murisin ve davalının askerlik ve askerlik borçlanma belgeleri de getirtilmek suretiyle şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmesiyle yapılacak yargılama sonucuna göre bir karar verilmelidir.” gerekçesiyle bozulmuş. mahkemece yeniden yapılan yargılamada verilen son kararda ise 78/1,2,3. dönemlerdeki 90 günlük çalışmanın davacının eşine aidiyeti yönünden kabul kararı verilmiş ancak davacının diğer talepleri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeyerek, kendi içinde çelişki oluşturacak şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle sair yönler incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 06.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.