12. Ceza Dairesi 2017/9286 E. , 2019/5759 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/1, 22/3, 62/1, 52/2-4, 53/6. maddeleri
uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Taksirle yaralama suçunun bilinçli taksirle işlenmesi halinde, yalnızca TCK"nın 89/1. maddesinde kalan taksirle yaralama suçları açısından şikayetten vazgeçmenin sonuç doğurabileceği, basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanan ...’ın adli rapora göre yaralanmasının TCK"nın 89/1. maddesi kapsamında kaldığı, bu nedenle yaralanmanın niteliği itibariyle somut olayda bilinçli taksir bulunsa da yaralanan mağdur açısından soruşturma ve kovuşturmanın şikayete tabi olduğu, kovuşturma aşamasında müştekinin 28.09.2015 tarihli sanığın gelmediği duruşmada sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiği, mağdurun şikayetinden vazgeçtiğine dair ibarelerin yazılı olduğu Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına ait tebliğnameyi tebellüğ eden ve vazgeçmeden haberdar olan sanığın açıkça vazgeçmeye karşı koymaması, dosya kapsamı itibariyle CMK"nın 223/9. maddesi kapsamında derhal beraat kararı verilmesini gerektiren haller de bulunmaması karşısında, kovuşturmada şikayet koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle sanık hakkındaki davanın düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, taksirle yaralama suçunun zarar suçu, TCK"nın 179/3. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun tehlike suçu olması, her iki suçun birlikte işlendiği hallerde, sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken, anılan suçlar için kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu olmaları kriterinin esas alınması gerektiği, buna göre, sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu durumlarda sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi, şikayetten vazgeçme veya uzlaşma nedeniyle taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı durumlarda ise sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması gerektiğinin kabul edilmesi karşısında, somut olayda sanığın kırmızı ışıkta kavşağa girdiğinin kamera kaydı ile tespit edildiği, iddianamede eylemin tarif edildiği de nazara alınıp, CMK"nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilerek TCK"nın 179/3-2. maddeleri uyarınca trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 07.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.