Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2015/30
Karar No: 2015/2014

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2015/30 Esas 2015/2014 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu dava, kadastro tespitine itiraz isteğine ilişkindir. Davacı Hazine vekili, taşınmazın Hazine adına tespit edilmesine rağmen tapulama komisyonunca davalının itirazı üzerine eksik inceleme sonucu davalı adına tespitine karar verildiğini ileri sürerek tapulama komisyon kararının iptal edilip taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, başlangıçta görevsizlik kararı vermiş ancak daha sonra zamanında başvuru yapılmaması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, verilen kararın usule uygun olmadığı gerekçesiyle bozmuş ancak yeniden yapılan yargılamada mahkeme önceki kararda direnmiştir. Temyiz eden davacı vekili ise ilk direnme kararının birçok yerde farklılık gösteren ikinci direnme kararına göre usule uygun olmadığını iddia etmiştir. Mahkeme kararı üzerine yapılan incelemede, kurulan ikinci direnme hükmü ile ilk direnme hükmü arasında farklılık bulunduğu görülmüştür. Bu nedenle, yerel mahkemece usule uygun bir direnme hükmü kurulması için, işin esasına yönelik temyiz itirazları inc
Hukuk Genel Kurulu         2015/30 E.  ,  2015/2014 K.
  • İLK DİRENME HÜKMÜ İLE İKİNCİ DİRENME HÜKMÜ ARASINDA FARKLILIK BULUNMASI
  • KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
  • DİRENME KARARININ NİTELİĞİ
  • KADASTRO KANUNU (3402) Madde 28

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki " kadastro tespitine itiraz "" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Malazgirt Kadastro Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 04.10.1990 (12.05.2012 ek karar) gün ve 1989/826 E-1990/59-1 K. sayılı kararın incelenmesi davacı Maliye Hazinesi tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 17.12.2012 gün ve 2012/8585 E.-2012/9465 K. sayılı ilamı ile;
(…Davacı Hazine, tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece 30 günlük askı ilan süresinden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş ve bu karar temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmiştir.
Malazgirt Kadastro Mahkemesince görevsizlik kararının kesinleşmesine rağmen süresinde görevli mahkemeye başvurulmaması nedeniyle ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de yerel mahkemenin vardığı sonuç usule uygun düşmemektedir.
3402 Sayılı Kadastro Kanunu"nun 28. maddesinin 2.fıkrasında kadastro davalarının hangi hallerde açılmamış sayılmasına karar verileceği tahdidi olarak sayılmıştır. Somut olayda öngörülen durum kanunda sayılan hususlardan hiçbirine uymadığı gibi 3402 Sayılı Kadastro Kanunu, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"na göre daha özel nitelikte bir kanun olup Kadastro Kanunu"ndaki maddelerin öncelikle uygulanması gerekir.
Az yukarıda açıklanan nedenler gözetildiğinde mahkemece, dosyanın resen üst yazı ile Malazgirt Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davacı Hazine vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, kadastro tespitine itiraz isteğine ilişkindir.
Davacı Hazine vekili, 145 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti sırasında doğru olarak Hazine adına tespit edildiğini, ancak davalının itirazı üzerine tapulama komisyonunca eksik inceleme ve araştırma ile tespitin iptal edilip davalı adına tespitine karar verildiğini ileri sürerek tapulama komisyon kararının iptali ile taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; 04.10.1990 tarihinde görevsizlik kararı verilmiş, verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece 19.03.1991 tarihinde onanmış; daha sonra 12.05.2012 tarihli ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına dair hüküm kurulmuştur.
Hükmün davacı vekilince temyizi üzerine;
Özel Dairece;"" ...dosyanın resen üst yazı ile Malazgirt Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu, ""gerekçeleri ile açılmamış sayılmasına ilişkin ek karar ile verilen hükmün bozulmasına oybirliği ile karar verilmiştir.
Yerel Mahkemece; 12/05/2012 tarih 1989/826 esas, 1990/59-1 ek karar sayılı kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle direnme kararı verilmiş, verilen kararın davacı vekilinin temyizi üzerine;
Hukuk Genel Kurulunca ; davanın kadastro tespitine itiraz istemine ilişkin olduğu, somut olayda Malazgirt Kadastro Mahkemesine ait 12/05/2012 gün ve 1989/826 Esas ve 1990/59-1 Karar sayılı ek kararın, Yargıtay 7.Hukuk Dairesine ait 17.12.2012 gün ve 2012/8585 Esas ve 2012/9465 Karar sayılı ilam ile bozulması üzerine, mahkemece esas defterine kayıt edilmeden ve taraflar dinlenmeden ek karar ile direnme kararı verildiği, ancak dosya kendisine gönderilen mahkemenin dosyayı esasa kayıt ederek, tarafları duruşmaya davet etmesi ve tarafların bozmaya karşı beyanlarını aldıktan sonra direnilip direnilmeyeceğine karar vermesinin gerekeceği, ne var ki yapılması gereken bu usul işlemine aykırı davranılarak dosya üzerinden ek karar ile direnme kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçeleri ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkemece Hukuk Genel Kurulunun bozma ilamın uyulduktan sonra önceki kararda direnilmiştir.
Direnme kararı davacı Hazine vekilince temyiz edilmektedir.
Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler esnasında uyuşmazlığın esasının incelenmesinden önce,
Mahkemenin ilk direnme kararında ‘’… davanın HUMK’nun 193/3 maddesi uyarınca 04.01.1994 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına,’’ karar verildiği halde Hukuk Genel Kurulu kararına uyulduktan sonra kurulan ikinci direnme hükmünde;‘’…davanın HUMK’nun 193/3 maddesi uyarınca 04.01.1994 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına,dava konusu Muş ili Malazgirt ilçesi Dirimpınar köyü 145 parsel sayılı taşınmazın 28/04/1988 tarih 1988/145 karar nolu komisyon kararı gibi tapuya tesciline,’’ karar verilmiş olması karşısında usulüne uygun direnme kararı oluşturulup oluşturulmadığı hususu ön sorun olarak tartışılmıştır.
Direnme kararları, yapıları gereği, kanunun hukuka uygunluk denetimi yapmakla görevli kıldığı Yargıtay dairesinin denetimi sonucunda hukuka aykırı bularak, gerekçesini açıklamak suretiyle bozduğu bir yerel mahkeme kararının aslında hukuka uygun bulunduğuna, dolayısıyla bozmanın yerinde olmadığına ilişkin iddiaları içerdiklerinden, o iddiayı yasal ve mantıksal gerekçeleriyle birlikte ortaya koymak zorunda olduğu gibi, direnilen ve uyulan kısımları da kalem kalem net ve birbirine uygun bir biçimde içermelidir.
Nitekim, aynı ilkeler Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.03.2008 gün ve 2008/15-278 Esas, 2008/254 Karar; 21.10.2009 gün ve 2009/9-397 Esas, 2009/453 Karar; 07.05.2014 gün ve 2013/4-1121 Esas, 2014/626 Karar sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Bu genel açıklamaların ışığında somut olaya gelince, yerel mahkemece ilk direnme kararında “ davanın açılmamış sayılmasına” karar verilmesine karşılık, ikinci direnme kararında ‘’açılmamış sayılmasına ve komisyon kararı gibi tapuya tesciline ‘’ şeklinde hüküm kurulmuştur
Bu itibarla, kurulan ilk direnme hükmü ile Hukuk Genel Kurulu kararı sonrası kurulan ikinci direnme kararı arasında farklılık bulunduğundan yerel mahkemece usule uygun direnme hükmü kurulması için, işin esasına yönelik temyiz itirazları incelenmeksizin kararın usulden bozulması gerekmiştir.
S O N U Ç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle direnme kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle usulden BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine
şimdilik yer olmadığına, 30.09.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi