14. Hukuk Dairesi 2018/379 E. , 2018/4181 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.12.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine Dairemizin 17.04.2017 tarih 2015/11395-Esas-2017/3079 Karar bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.10.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi talebine ilişkindir.
Davacılar vekili, ... İli ...İlçesi ... Mahallesinde kain 108 ada 8 parsel, 112 ada 129 parsel, 130 ada 63 parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..., dava konusu taşınmazlardan 108 ada 8 parsel sayılı taşınmaz için muhdesat aidiyeti iddiasında bulunmuştur.
Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine dair verilen ilk karar, Dairemizin 17.04.2017 tarih 2015/11395- 2017/3079 E-K bozma ilamı ile “…Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir.
Hüküm sonucunda “129 ve 63 parsel için verilen kararın düzeltilerek onanmasına, davaya konu 108 ada 8 parsel sayılı taşınmaz ise üzerindeki ev, samanlık ve ambarın bedelinin davalılardan ..., ... ve ..."a aidiyetine ve bedelinin eşit olarak bu kişilere ödenmesine” ifadeleri yer almakta ise de; yukarıda anılan ilkeler ışığında bilirkişi raporu alınmaksızın ve muhdesat oranlaması yapılmaksızın infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş ve anılan (108 ada 8 sayılı) parsel yönünden hükmün bozulması gerekmiştir." şeklindeki gerekçeyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Somut olaya gelince;
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiştir.
1- Hükmün sonuç kısmında, yargılama sırasında ölen davalı ..."a ait mirasçılık belgesine atıf yapılmış ve tarafların ortak murisi Mehmet Özkurt"a ait mirasçılık belgesi dosya arasına alınmadan hüküm kurulmuştur.
2- 6100 sayılı HMK"nın "Hükmün kapsamı" başlıklı 297/2. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Anılan yasa maddesine göre, hükmün infaza elverişli olarak kurulması gerekir.
Dava konusu 108 ada 8 sayılı parselde kayılı taşınmazda bulunan ev, samanlık ve ahırın davalılara ait olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan 20.10.2017 havale tarihli bilirkişi raporunda muhdesat oranlaması yapılmış ise de; Dairemizin bozma ilamında yapılması gereken muhdesat oranlamasının hangi yöntemle hesaplanacağı belirtilmesine rağmen; bilirkişiler tarafından oranlamanın muhdesat sahibi olmayan taraflara da muhdesattan pay verilecek şekilde hesaplandığı anlaşılmakla, söz konusu raporun bozma ilamındaki belirtilen ilkelere uygun olup olmadığı denetlenmeden hükme esas alınması doğru görülmemiştir.
Mahkemece, uzman bilirkişilerden yukarıda açıklanan yönteme uygun şekilde muhdesat oranlaması yapılması istenerek açık, denetime uygun rapor alınması, satıştan elde edilecek gelirin bu oranlara göre paylaştırılması ve bu hususun açıkça hükümde gösterilmesi ve satış bedelinin tarafların ortak murisi Mehmet Özkurt"a ait mirasçılık belgesine göre dağıtılması gerekir. Belirtilen hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ..."un temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 28.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.