Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/2237 Esas 2018/5575 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2237
Karar No: 2018/5575

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/2237 Esas 2018/5575 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı-karşı davacı, ana taşınmazda kiracı olarak oturan ve icra takibi başlatılan kişidir. Davalı-karşı davacı itiraz etmiş ve takibin durdurulmasını sağlamıştır. Davacı-karşı davalı vekili, haksız itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, KMK'nın 20. maddesi ve yönetim planı gereğince kat malikinin ortak yerlerin bakımı, temizliği, korunması gibi ortak giderlerden arsa payı oranında sorumlu olduğunu ve davalının apartman ortak alanı için yaptığı harcamayı ispatlayamadığı gerekçesiyle davacı/karşı davalı tarafça açılan asıl davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Karşı dava yönünden ise iddianın ispatlanamadığı gerekçesi ile red yönünde hüküm kurulmuştur. 13/09/2018 tarihinde yapılan incelemede, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, davalı-karşı davacı vekilinin itirazları reddedilmiştir ve hüküm ONANMIŞTIR. KMK'nın 20. maddesi, ortak giderlerden arsa payı oranında sorumlu olunacağını belirtmektedir.
20. Hukuk Dairesi         2017/2237 E.  ,  2018/5575 K.

    "İçtihat Metni"

    ........

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:


    K A R A R


    Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının ana taşınmazdaki 17 nolu meskende 30/03/2013 tarihinden bu yana kiracı olduğunu, davalının ödemediği aidat alacağının tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, haksız itiraz ile takibin durduğunu beyan ederek; davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesinde ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 17 numaralı bağımsız bölümde kiracı olduğunu, kiracı olarak tüm aidat ve giderlerden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, müvekkili kiracı olduğu için aylık %5 gecikme tazminatının kendisine uygulanamayacağını, müvekkilinin apartmanın ortak yerlerinden olan kapıcı dairesinde birçok tadilat yaptırdığını, masraflarını kendisinin ödediğini, apartmanın terasından sızan suların müvekkilinin babasının dairesine verdiği zararların giderilmesi için de harcamalar yaptığını, eski yöneticinin müvekkiline ‘sen yaptır biz sana öderiz’ dediğini, ancak bugüne kadar ödeme yapılmadığını, yapılan masrafın 6.000,00 TL’yi bulduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere dava sonunda müvekkilinin aidat ödemekle yükümlü olduğu kanısına varılırsa fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 100,00 TL alacağın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece; incelenen dosya kapsamı,....... Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu birlikte dikkate alındığında; KMK"nın 20. maddesi ve yönetim planı gereğince kat malikinin ortak yerlerin bakımı, temizliği, korunması gibi ortak giderlerden arsa payı oranında sorumlu olduğu, davalı tarafın apartman ortak alanı için yaptığı harcamayı ispatlayamadığı gerekçesi ile; davacı/karşı davalı tarafça açılan asıl davanın kısmen kabulü ile, 1.650,00 TL asıl alacak, 952,28 TL gecikme tazminatı için itirazın iptali ile takibin devamına, takipten sonra asıl alacağı yasal faiz yürütülmesine, davalı aleyhine asıl alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalı/karşı davacı tarafça açılan karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı/karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; kat mülkiyetinden kaynaklı ortak giderin ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ve bu isteme yönelik açılan karşı davaya ilişkindir.

    ......

    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, asıl dava yönünden; bilirkişi incelemesi ile davalının sorumlu olduğu miktar tespit edilerek kısmen kabul yönünde; karşı dava yönünden; iddianın ispatlanamadığı gerekçesi ile red yönünde hüküm kurulduğuna göre, davalı-karşı davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 13/09/2018 günü oy birliği ile karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.