Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2019/2227 Esas 2020/4043 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2227
Karar No: 2020/4043
Karar Tarihi: 05.03.2020

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2019/2227 Esas 2020/4043 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2019/2227 E.  ,  2020/4043 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve temlik alan vekilleri tarafından verilen dilekçeler ile istenilmiş; davalı ... vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 05/03/2020 günü aleyhine temyiz olunan davalı ... vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediklerinden diğer taraf vekillerinin yokluklarında duruşmaya başlanarak davalı ... vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
    K A R A R -
    Dava ve birleştirilen dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma karar gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, temlik alan ve davalı ... vekillerince temyiz edilmiştir.
    1) Yapılan incelemede; 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 gün ve 29824 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 6745 sayılı Kanunun 35. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddesi uyarınca hesap yapan dosya içerisindeki 11.07.2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunun hükme esas alınması gerekirken, bozma öncesi alınan ilk rapora göre karar verilmesi,
    2) 6098 sayılı Borçlar Kanununun 183 vd. maddeleri uyarınca; kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir. Alacağın devrinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır.
    Genel olarak borç ilişkisi, kimler arasında meydana gelmişse, alacaklılık ve borçluluk sıfatları da bu kişilere ait olup, bunun doğal sonucu olarak borçlu kime karşı ifa yükümü altına girmişse, alacak hakkı da o kişiye aittir. Bununla beraber, alacaklının alacağını üçüncü bir kişiye devretmesi mümkün olup, alacağın temliki, alacağı devreden alacaklı ile devralan (yeni alacaklı) arasında yapılacak yazılı bir sözleşme ile meydana gelir. Böylece temlik akdi yapılır yapılmaz alacak ve alacağa bağlı olan bütün imtiyazlar, feri haklarla beraber devralanlara geçmektedir. (6098 sayılı Borçlar Kanununun 189. maddesi) Nitekim temlik edenin, temlikle birlikte borçlu ile hukuki ilişkisi kesildiğinden, alacağın tahsiline ilişkin hakların temellük edene geçmesi alacağın temlikinin doğal bir sonucudur.
    Bu durumda; alacağı temlik alan ...’in alacağın temliki anında davacıların yerine geçtiği ve temlik edenin bütün haklarının temlik alana intikal ettiği şüphesiz olup, temlik alan ...’in davaya katılma talebinin kabulü ile geçerli bir temlikname bulunup bulunmadığı hususunda tarafların temlike ilişkin beyanları alınarak, geçerli bir temlikname olduğunun anlaşılması halinde temlik eden davacıların payına düşen bedelin temlik alana ödenmesine hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Doğru görülmemiştir.Davalı ... ve temlik alan vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 05/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.