11. Hukuk Dairesi 2020/1160 E. , 2020/5686 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
Taraflar arasında görülen davada Çerkeş Asliye Hukuk Mahkemesi"nce bozmaya uyularak verilen 07.11.2019 tarih ve 2018/47-2019/192 sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı bankanın Çerkeş Şubesinden 2006-2011 yılları arasında ticari nitelikli hayvancılık ve tarımsal krediler kullandığını, sözleşme ve hesap ekstrelerinden kendisine nüsha verilmediğini, bankadan alınan masraflara ilişkin bilgilendirme yapılmadığını, kullanmış olduğu ticari kredilerden banka tarafından sözleşmeye genel işlem şartı niteliğinde olan maddelerle, haksız ve hukuksuz şekilde alınmış olan komisyon, dosya ücreti, işlem masrafı yapılandırma, adı altında alınan bedelden fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 7.424,79 TL"nin ticari işlerde uygulanan temerrüt faiz ile birlikte davalı bankandan tahsili ile müvekkiline iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, alacak talebinin zamanaşımına uğradığını, belirli bir alacak olduğu için kısmı dava açılamayacağını, imzalanan kredi sözleşmesi ile davacının bilgilendirildiğini, alınan her masraf için bankaca işlem yapıldığını, tacirlerin yaptıkları işlemler için ücret isteyebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, tarımsal kredilerde alınması gereken bedellere ilişkin bütün bankalarda bir teamülün oluşmadığı, genel işlem şartlarına dair 6098 sayılı TBK"daki düzenlemelerin sözleşme tarihi itibariyle uygulanması mümkün değilse de, istirdatı isnenen alacak kalemleriyle ilgili davalı bankaca bir hizmet ve masraf yapıldığının iddia ve ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile davacıdan fazla tahsil edildiği anlaşılan 6.084,00 TL"yi oluşturan kalemlerin banka hesabına girdiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı bankadan alınarak davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı Banka tarafından davacıya kullandırılan krediler nedeniyle masraf ve komisyon adı altında tahsil edilen ücretin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair karar, Dairemizin 25.01.2018 tarihli 2016/13235 E-2018/700K sayılı ilamı ile; “Mahkemece, 6098 sayılı TBK"nın "Genel işlem koşulları" başlıklı 20. maddesi kapsamında yapılan değerlendirme kapsamında yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, taraflar arasında 2006-2011 yılları arasında değişik tarihlerde imzalanan kredi sözleşmeleri
6098 sayılı TBK"nın yürürlüğe girmesinden önce imzalanmış olup, anılan Kanun"un genel işlem koşullarına ilişkin hükümleri bu sözleşmelerde nazara alınmayacaktır. Bu durumda, sözleşme tarihleri itibariyle somut olaya uygulanacak 818 sayılı BK hükümleri çerçevesinde ve ayrıca davaya konu krediler yönünden emsal banka uygulamaları araştırılıp uyuşmazlık konusu bedelin kredi müşterilerinden tahsiline dair teamül bulunup bulunmadığı ve varsa diğer bankalarca hangi oranda tahakkuk ettirildiği ve buna göre davalı Banka uygulamasının yerinde olup olmadığı hususunda bankacılık konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi heyetinden rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.”gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak, tarımsal kredilerde alınması gereken bedellere ilişkin bir teamülün oluşmadığı, genel işlem şartlarına dair 6098 sayılı TBK"daki düzenlemelerin sözleşme tarihi itibariyle uygulanması mümkün değilse de, istirdatı istenen alacak kalemleriyle ilgili davalı bankaca bir hizmet ve masraf yapıldığının ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
09.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de Merkez Bankası tarafından yayınlanan ve 2014/6 sayılı Tebliğ ile güncellenen 2006/1 sayılı Tebliğin 4. maddesinde reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırlarının serbestçe belirleneceği kabul edilmiştir. Yine aynı Tebliğin 6/2. maddesine göre bankalar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirdikleri azami oranları aşmamak kaydıyla, mevduat ve kredi işlemlerinde uygulayacakları faiz oranlarını ve katılma hesaplarında uygulayacakları kâr ve zarara katılma oranlarını vadelerine göre tüm şubelerinde halkın görebileceği şekilde ilan eder ve bu oranları internet sitelerinde yayımlar. Bu durumda, ticari kredilerde bankalar tarafından alınacak olan kredi komisyonlarının hukukilik denetimi yapılırken öncelikle, kredi sözleşmesiyle belirlenen bir oran olup olmadığı araştırılmalı, olması halinde bu oran üzerinden komisyon tahsil edilebileceği kabul edilmeli, sözleşmeyle bir oran belirlenmediğinin tespiti halinde ise, bankanın komisyonlara ilişkin olarak belirlediği ve ilan ettiği oranlar bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, varsa yine bu oran üzerinden komisyon tahsil edilebileceği kabul edilmeli, ilan edilen bir oran bulunmaması halinde ise tahsil edilen kredi komisyonlarının emsal banka uygulamalarına uygun olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Dairemizin yerleşik uygulaması da bu yöndedir. Yine Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre banka, kredi kullanımı sırasında sarf ettiği makul ve belgeli masrafları kredi kullanandan tahsil edebilir. Öte yandan taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesinde oran belirtilmemekle birlikte davalı bankanın çeşitli masraf ve komisyonlar alabileceğine yönelik hüküm bulunmaktadır. Bu itibarla yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınarak, sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu hükümleri de değerlendirilip tartışılmak suretiyle, bankaca tahsil edilen masrafların belgelerinin ibrazı istenip, davalı bankanın kredi komisyonlarına ilişkin olarak belirlediği ve ilan ettiği oranlar gösterilip, bankacı bilirkişiden rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile uyulan bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmeden, eksik inceleme sonucunda davacıdan tahsil edilen ücretlerin tamamının iadesine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu yönden davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 03.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.