19. Hukuk Dairesi 2015/14329 E. , 2016/9349 K.
"İçtihat Metni"
TARİHİ : 05/05/2015
NUMARASI : 2014/1042-2015/257
DAVACI :...
DAVALI : ...
Taraflar arasındaki alacak davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında akdolunan bayilik sözleşmesi ve ek protokol uyarınca davalı bayinin beş yıllık sözleşme süresinde tüm uyarılara rağmen .. alım taahhüdüne uymadığından dolayı sözleşmenin süresinden önce ve haklı nedenle müvekkilince feshedildiğini, sözleşmenin 22.2. maddesi uyarınca cezai şart ve 21.4. maddesi gereğince de eksik .. alımından ötürü kar mahrumiyeti talep hakları bulunduğunu, davalının bu ihlalleri nedeniyle müvekkiline önceden verdiği 30.000,00 TL tutarındaki teminat mektubunun nakde çevrilerek alacağına mahsup edildiğini davalının... dahil 186.996,37 TL daha müvekkiline ödeme yapması gerektiğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla kar mahrumiyeti alacağından dolayı şimdilik 9.000,00 TL cezai şart alacağından dolayı ise şimdilik 1.000,00 TL ‘nin 29/01/2011 temerrüt tarihinden itibaren işleyerek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının sözleşmeyi feshetmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, verilen tonaj taahhüdünün rekabet hukukuna aykırı olduğunu, davacının tüplerinin eski ve kalitesiz olması nedeniyle müvekkilinin satışlarının düştüğünü, talep edilmesine rağmen davacı yanca tüp gönderilmediği gibi davacının müvekkile ait 30.000,00 TL tutarındaki teminat mektubunu nakde çevirmesinin de hukuka aykırı olduğunu ve kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının talebinin fahiş olup müvekkilinin mahvına yol açacağını bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalının sözleşme hükümlerini yerine getirmediği, dolayısıyla davacının sözleşmeyi fesihte ve kar kaybı ile cezai şart isteminde haklı görüldüğü gerekçesiyle davanın kabulüne ve 1.000,00 TL cezai şart, 9.000,00 TL kar kaybı toplamı olan 10.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 07/02/2011’den itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmün davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine,
Dairemizin .. karar sayılı ilamıyla…”Mahkemece alınan bilirkişi raporunda sözleşmenin 22,2. maddesinde belirtilen cezai şartın istenilebileceği belirtilmiş ve mahkemece sözleşme hükümleri tartışılmaksızın anılan bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmiştir. Ancak yanlar arasındaki sözleşmenin 22.2. maddesinde “…Bayi mücbir sebep dışında süresinden önce bayilik, sözleşmesini tek taraflı olarak feshederse, ticareti terkederse, ve/veya sözleşmenin 5. maddesindeki hükümlere aykırı davranırsa, sözleşmede mündemiç diğer tazminat ve cezai şartların haricinde bayi, sözleşmenin fesih tarihindeki 10 ton ..nin ana depo satış fiyatı kadar bedeli, Cezai şart olarak .. ödemeyi peşinen kabul ve taahhüt etmiştir “şeklinde hüküm olup, bu madde uyarınca cezai şart talep edilmesi sözleşmenin davalı bayi tarafından feshedilmesi ön koşuluna bağlanmış olmasına rağmen, mahkemece bu maddeye dayalı olarak bilirkişi tarafından düzenlenen rapor esas alınarak karar verilmesi isabetsizdir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 21.4 maddesine ise “Bayinin kusurundan dolayı sözleşme .. tarafından feshedilmişse, 5 yıllık sürenin sonuna kadar geçecek süre içerisinde, bayinin almayı taahhüt ettiği ..’den aldığı .. miktarı düşüldükten sonra eksik kalan kısım bakiye en son verilen..nin satış fiyatı ile çarpılmak suretiyle hesaplanan miktar, bayi tarafından ...’ne nakden ve defaten ödenecektir. Hükmüne yer verilmiş ve bu madde uyarınca sözleşmenin bayinin kusurundan dolayı dağıtıcı davacı tarafından feshi halinde bayi tarafından ödenecek tazminat şekli belirtilmiş olup, mahkemece sözleşmenin bu hükmü de gözönüne alınarak oluşturulacak yeni bir bilirkişi kurulundan Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi bozmayı gerektirmiştir” denilmek suretiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış akabinde davacı vekilince ıslah dilekçesi sunularak 154.900,00 TL kar mahrumiyeti alacağının ve 1000.00 TL cezai şart alacağının temerrüdün oluştuğu 29/01/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili talep edilmiştir.
Mahkemece, toplanan deliler birlikte değerlendirilerek benimsenen bilirkişi heyeti raporu doğrultusunda davacının cezai şart isteminin yasal dayanağı bulunmadığı gibi, öte yandan bayilik sözleşmesinin 21.4. maddesi uyarınca beş yıllık sözleşme süresinin sonuna kadar davacı yanının kar mahrumiyeti talep etmekte haklı bulunduğu ve ıslah talebi de gözetilerek davanın kısmen kabulüne, 154.900,00 TL kar mahrumiyeti alacağının temerrüt tarihi olan 29/01/2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-..tarihli ... "Dava açıldıktan sonra konusunda, nedeninde ve kanıtlarda ve benzeri işlerde yönteme ilişkin olmak üzere yapılmış olan yanlışlıkları bir keze özgü olmak üzere düzeltmek ve eksiklikleri de tamamlamak olanağı veren ve yargı kararına gerek olmadan yanlarına sözlü ve yazılı anlatımlarıyla yapılabilen "ıslah" yasanın 84. maddesinin açık kuralı içinde, soruşturma ve yargılama bitinceye kadar yapılabilir, Yargıtayca karar bozulduktan sonra bu yoldan yararlanmaya olanak yoktur." denilmiştir.
Belirtilen.. Kararı içeriğine göre bozma ilamından sonra ıslah imkanı bulunmadığı halde somut olayda Dairemiz bozma ilamı sonrasında davacı yanca ıslah talebinde bulunulması üzerine mahkemece anılan içtihada aykırı şekilde bu ıslah doğrultusunda yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığı gibi, öte yandan davacı tarafından davaya konu alacak talepleri kapsamında davalıya ait 30.00,00 TL tutarındaki teminat mektubunu nakde çevirerek alacağından mahsup ettiği dosya kapsamındaki beyan ve bilgilerden ihtilafsız şekilde anlaşıldığı halde bu miktarın dava alacak tutarının hesaplanmasında gözetilmeksizin hüküm tesisi de isabetsiz olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.