17. Hukuk Dairesi 2016/19802 E. , 2018/1433 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkili ile davalı şirket arasında 02/04/2011 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi imzalandığını, iş bu sözleşmeye göre müvekkilinin satın alacağı taşınmaza karşılık 580.000,00 TL"yi belirli vadede parça parça ödeyecek olup, bu konuda senetler verdiğini ve vadesi gelenleri de ödediğini, davalı tarafın edimini yerine getirmediğini belirlenen sürede inşaatın bitirilemeyeceğinin anlaşıldığını ve bunun üzerine müvekkili adına ... 1.Tüketici Mahkemesinde dava ikame edildiğini, müvekkili lehine karar verildiğini, bu kararın kesinleşmesinden sonra ... 7. İcra Müdürlüğünün 2013/11639 sayılı dosyasından takip konusu yapıldığını, takip dosyasında yapılan yazışmalarda davalı şirketin herhangi bir mal varlığı değerine rastlanmadığını ancak adına kayıtlı olan taşınmaz malları davacıya olan borcunun doğumundan sonra devir edildiğinin anlaşıldığını, icra takip dosyasında mevcut olan ve dava dilekçesinde belirtilen tapu kayıtlarının incelenmesi durumunda davalı ... şirketi tarafından şirket yetkilisi/ortağına devir edilen taşınmazların çok hızlı ve seri bir şekilde başkaca şahıslara devir edildiğinin görüleceğini, bu hususun davalı şirket mallarının kaçırıldığının ve boşaltıldığının en büyük göstergesi olduğunu, bu davanın İİK md.277 ve devamı maddelerine istinaden açılan bir tasarrufun iptali davası olduğunu belirterek yapılan tasarrufların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar ... Gayrımenkul İnşaat ve Taah. San. Tic. Ltd. Şti., ..., ...İnşaat ve Yapı. Malz. San. Tic. Ltd. Şti. ve ...İnşaat San. ve Yapı Malz. Tic. Ltd. Şti. vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; açılan iş bu davanın dayanağının yüklenici ile davacı arasında imzalanan gayrimenkul satış sözleşmesi olduğunu, bu nedenle açılan davada görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğunu, HMK 6. maddeye göre, açılan davada yetkili mahkemelerin davalıların ikametgahı mahkemesi olduğunu, İİK.da ve başka kanunlarda da tasarrufun iptali davaları için özel yetki kuralı düzenlenmediğinden, müvekkillerinin yerleşim yeri ... olduğundan açılan bu davada ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu, İİK. 278. maddesinde göre iptale tabi tasarruf hakkında dava açabilmek için aciz ya da haciz tarihinden geriye doğru 2 yıllık süre öngörüldüğünü, buna göre söz konusu taşınmazların en son devir tarihlerinin 2011 yılı içerisi olduğu dikkate alındığında davacının talebinin süre aşımına uğradığını, dava açılabilmesi için davacının kesin ya da geçici aciz vesikası alması gerektiğini, davacının icra dosyasındaki alacak miktarı yargılama neticesinde belirlendiğini, buna göre davacının alacağının doğduğu tarihin karar tarihi olduğunu, borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması tasarrufun iptali davalarının dinlenmesi için ön koşul olduğunu, borcun karar tarihi ile doğduğundan ama iptali istenen devirlerin dava tarihinden önce yapıldığını, davacının davasının dinlenmesi mümkün olmadığını, dava değeri 120.000,00 TL. olup, davacının talep sonucu açık olmamakla birlikte 9 adet taşınmazın tapu kaydına ihtiyati haciz konulması istendiğini ama hangi tasarrufların iptalinin talep edildiğinin belirtilmediğini, davacının alacağını sadece bir taşınmaz fazlası ile karşılayabilecek olup her bir taşınmazın değerinin davacının alacağından kat kat fazla olduğunu, davayı kabul manasına gelmemekle birlikte davacının talebinin haklı olduğu düşünülse bile, ihtiyati haciz talep edilen taşınmazlardan bir tanesinin değeri itibari ile dava değerinin kat be kat üzerinde iken, toplam 9 taşınmaz için ihtiyati haciz talebinde bulunmalarının davacının kötüniyetini ortaya koyduğunu, amacın müvekkilini mağdur etmek olduğunu, bu nedenle ihtiyatı haczin taşınmazlardan birisinin üzerine konulmasını ve bu konuda davacıdan teminat istenmesine karar verilmesini talep ettiklerini, açıklanan nedenler ile davanın reddini, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davacının ... 7. İcra Müdürlüğünün 2013/11639 sayılı takip dosyası sebebi ile davalı ... Gayrimenkul İnşaat ve Taahhüt San. Tic. Ltd. Şti. hakkında takipte bulunduğu, takipte borçlunun borcu karşılar mal varlığının bulunmayıp, aciz halinde bulunduğu, mal varlığının alacaklılardan mal kaçırma kastı ile davalılara temlik edildiği, davalılarca devir tarihinde resmi senetteki kayıtlı bedeller dikkate alındığında gerçek değerinden satış yapılmadığı, gerçek değeri ile satış değeri arasında 1 mislinden fazla fark bulunduğu ve alıcıların İİK."nun 280/1 maddesi gereğince borçlunun ekonomik durumunu bilebilecek kişilerden olduğu anlaşılmakla 21, 7, 10, 11, 34, 35 ve 49 nolu bağımsız bölümler yönünden davanın kabulü ile yapılan tasarrufların iptali ve alacaklıya cebri icra yetkisi tanınmasına, dava konusu 14 ve 42 nolu bağımsız bölümlerin ise dava tarihinden önce 3.kişilere satılmış olduğu ve bu kişilere karşı dava yöneltilmeyip, satıcıya karşı da dava tazminat davasına dönüştürülmediğinden bu bağımsız bölümler yönünden açılan tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dava, İİK nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
T.C. Anayasası"nın 36/1 maddesinde "Herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir" düzenlemesine; 6100 Sayılı HMK"nun 27. maddesinde "Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını içerir" düzenlemesine yer verilmiştir.Bir davanın görülmesi için taraf teşkilinin sağlanması esas olup, hakimin bu hususu re"sen gözetmesi gerekir. Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırabilmesi, öncelikle tarafların yargılamanın aşamalarından haberdar edilmesi ile mümkündür.Adil yargılanma hakkının kapsamında yer alan savunma haklarının etkin biçimde kullanılmasını teminen konulan yasal düzenlemelerden biri de, davada esaslı işlem olan bilirkişi raporlarının taraflara tebliğine ilişkin düzenlemedir. 6100 sayılı HMK"nun 280/1 maddesi "Bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir" hükmünü öngörmektedir. Anılan tüm bu yasal düzenlemelerde, davada taraf olanların haklarının korunması amaçlanmış olup tarafların yargılama süreçlerine etkin katılımının sağlanması ise, mahkemece yapılan tüm tebligatların usulüne uygun olması ile sağlanabilecektir.
Somut olayda; davalı ..."ın dava dilekçesinde adresinin yazılmadığı, dava dilekçesi ve eklerinin borçlu ...Gayrımenkul İnşaat ve Taah. San ve Tic. Ltd. Şti"nin adresi olarak belirtilen ... Mah ... adresine tebliğe çıkartıldığını, tebligatın borçlu şirket personeli tarafından tebliğ alındığı, davadan haricen haberi olan ..."ın dava dilekçesi ve eklerinin tebligat adresine gönderilmesi talepli dilekçesi, 13.06.2016 tarihli ön inceleme duruşmasında reddedildiği anlaşılmıştır.Davalı ... davaya konu gayrımenkullerin satışı sırasında tapuya bildirdiği adresinin ...Mah, ... Beldesi, ... olduğu, avukatına verdiği vekaletnamede adresinin ... Mah, ... olduğu mernis adresinin de .../... olduğu, mahkemece tebligatın yapıldığı ... Mah ... .../...” adresi ile davalı ..."ın ilgisinin bulunmadığı, dava dilekçesi ve eklerinin borçlu ..."a usulüne uygun tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.Yukarıda anılan yasal düzenlemeler gereği, davalı ... Yavuzalan"a dava dilekçesi ve eklerinin usulüne uygun şekilde tebliği ile davalının savunma hakkını kullanması ve dava dilekçesine karşı varsa itirazlarını bildirmesinin sağlanması, itirazlarının değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulünce yapılmış tebligat olmadan ve davalının savunma haklarını da kısıtlar biçimde yargılamaya devam edilip yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 28.02.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.