15. Ceza Dairesi 2017/37730 E. , 2020/12976 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraat
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık hakkında verilen beraat hükümleri, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Katılanların, Alman vatandaşı oldukları ve daha önceden tatil amaçlı geldiklerinde Mersin"de bulunan "Palma 1 sitesinden" daire aldıkları, sanığın da aynı sitede oturduğu ve Almanca bildiği için katılanlarla yakınlık kurduğu, Türkçe bilmemeleri nedeniyle tercüme işlerinde de yardımcı olduğundan güvenlerini kazandığı, aralarında dostluk ilişki nedeniyle sanığa 2004 yılında araba alması için borç para istemesi nedeniyle 11.900 Euro para verdikleri, ancak sanığın aradan geçen uzunca bir zamana rağmen borcunu ödemediği gibi sürekli olarak da katılanları oyaladığı, daha sonra 2007 yılında tekrar katılanların sanıktan verdikleri borcu istemesi üzerine "Devlete ve sigortaya çok borcu olduğunu bütün mallarına el konulduğunu, eğer müştekilerin şüpheliye borcu olduğuna ilişkin bir yazıyı imzalayıp verirlerse bu yazıyı devlete sunup haczi kaldırıp kendilerine olan borcu da ödeyeceğini" söyleyerek, katılanlara suça konu bonoyu boş olarak imzalattığı, daha sonra borçlu ve kefil kısmı dışında boş olan bonoyu düzenleme tarihi 05/10/2010, ödeme tarihi 25/10/2010, bedeli 160.000 TL olan, alacaklı lehtar kendi adını yazarak sahte bono tanzim ettiği, akabinde düzenlediği bonoyu Mersin 2. İcra Müdürlüğü"nün 2010/12015 E. sayılı dosyasında katılanlar aleyhinde takibe koyduğu, takibin kesinleşmesi üzerine katılanların taşınmazına haciz koydurduğu, soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporunda "bonodaki 25.10.2010, 160.000.00, 25 Ekim 2010, YÜZALTMIŞBİN, NAKDEN, MERSİN, 05.10.2010 MEZİTLİ, MERSİN" ibarelerinin tarafların eli ürünü olmadığının tespit edildiği, sanığın bu surette kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda,
Her ne kadar sanık aşamalarda restaurant işletmeciliği yaptığı, olaydan 6-7 sene önce işyerini sattığını, bunun üzerine katılanların yanına gelerek "parayı ne yapacaksın" diye sordukları, düşünmediğini söylemesi üzerine katılanları "Hamburg"da ihaleye girip bir yer alacağız, ortaklaşa alalım" dedikleri, bu teklifi kabul edip katılanlara 73.000-74.000 Euro civarında para verdiğini, bunun karşılığında kendisine herhangi birşey vermediklerini, daha sonra parasını istemesine rağmen çeşitli tekliflerde bulunduklarını, en son Türkiye"ye geldiklerinde daha önceden hazırlamış oldukları suça konu senedi tanık Av. ..."nun bulunduğu ortamda verdiklerini, bu yüzden suça konu senedin kendisinin hazırlamadığını savunmuş ise de; sanık hakkında başlatılan icra dosyaları ve yapılan sosyal-ekonomik durumuna göre katılanlara 160.000 TL gibi yüksek bir paranın üstelik herhangi bir sözleşme ve belge alınmadan verilmesinin restaurant işletmeciliği işi yapıp ticaret hayatında olan biri için hayatın olağan akışına uygun olmadığı, kaldı ki söz konusu paranın gayri-resmi ortaklık olarak verildiğine ve katılanların hesabına aktarıldığına yönelik bir belge ibraz edememiş olması, suça konu senedin tanık Av. ... yanında verildiğini iddia etmesine rağmen tanığın sanık beyanlarını doğrulamamış olması, katılanların aşamalarda değişmeyen istikrarlı beyanları ve bu beyanları destekler nitelikteki tanık anlatımları ile tüm dosya kapsamına göre sanığın savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu, bu halde sanığın sahte olarak oluşturduğu bonoyu kullanmak suretiyle kamu kurumu olan icra dairesini aracı kılmak suretiyle katılanlardan haksız menfaat elde ettiği, bu surette sanığın resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarını araç olarak kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçlarından mahkumiyeti yerine yetersiz gerekçe ile beraat hükmü verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 24/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.