Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1662
Karar No: 2014/7482
Karar Tarihi: 23.12.2014

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2014/1662 Esas 2014/7482 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, icra takibine itirazın iptal edilmesi, takibin devamı ve icra inkar tazminatı talebiyle açılmış. Davalılar temyiz dilekçesiyle karara itiraz etmişlerdir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, temyiz üzerine verilen kararı inceledi. Kararın dayandığı delillere, yasal gerektirici nedenlere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalıların bir kısmı olan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir ve reddedilmiştir. Dava, bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemiyle ilgilidir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'na göre, temerrüt faizi oranı sözleşmede belirlenmemişse, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Karar, HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'nın 438/VII. maddesi gereğince düzeltilerek onanmış ve karara karşı, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'un 7. maddesi, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 2/1. maddesi.
15. Hukuk Dairesi         2014/1662 E.  ,  2014/7482 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -

    Dava, icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemiyle açılmış, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Dava, bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, taraflar arasında sözleşme imzalandıktan sonra mahkemece karar verilmeden önce yürürlüğe girmiş olup, Türk Borçlar Kanunu"nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki 6101 sayılı Kanun"un 7. maddesinde "Türk Borçlar Kanunu"nun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76"ncı, faize ilişkin 88"nci, temerrüt faizine ilişkin 120"nci maddesi görülmekte olan davalarda da uygulanır. " hükmüne yer verilmiştir.
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 88. maddesindeki "Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranını yüzde elli fazlasını aşamaz." hükmünü içermesinin yanı sıra, temerrüt faizine ilişkin 120. maddesinde de aynen; "Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüd faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur." düzenlemesine yer verilmiştir.
    3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun"un 2/1. maddesi gereğince, bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1. maddede belirlenen yasal faiz oranına göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur. Maddenin açık ifadesinden de anlaşılacağı üzere temerrüt faizinin, yasal faiz oranından fazla alınması taraflarca kararlaştırılabilir. Anılan maddeler birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında akdedilen sözleşmede belirlenen bedelin ödenmesinde gecikme durumunda alınacak temerrüt faizinin yasal temerrüt faiz oranından daha fazla miktarda kararlaştırılabileceği anlamı çıkmaktadır. Ancak taraflar, uygulanacak faizi oranını belirlerken, yukarıdaki paragrafta belirtilen 6098 sayılı TBK’nun 120/2. maddesinde öngörülmüş olan sınırlamayı dikkate almak zorundadırlar. Somut olayda, takibe konu alacağa uygulanması gereken azami faiz oranı, 6098 sayılı TBK’nun 120/2. maddesinde düzenlenmiş yıllık temerrüt faiz oranı olup, söz konusu sözleşmede kararlaştırılan temerrüt faiz oranı, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun"un 2/1. maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacaktır.
    Karar değinilen bu yönlerden usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmişse de bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’nın 438/VII. maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca yerel mahkeme kararının hüküm fıkrası 1. bendinde yer alan “alacağa takipten itibaren sözleşmenin 11.maddesi uyarınca yıllık %60 temerrüt faizi uygulanmasına” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine “alacağa takipten itibaren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 120/2.maddesi uyarınca yıllık %35,50 temerrüt faizi uygulanmasına” cümlesinin yazılmasına, hükmün değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 23.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi