Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11551
Karar No: 2018/4377
Karar Tarihi: 06.06.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/11551 Esas 2018/4377 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/11551 E.  ,  2018/4377 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 29/06/2016 tarih ve 2016/191-2016/374 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin marka olarak 23/12/2002 tarihinde "..." ibaresinin Türk Patent Enstitüsü tarafından 2002/32793 numara ile tescil edildiğini, müvekkili şirketin tüketicilere sunduğu hizmeti "..." markası ile iş yerlerinde, tabela ve reklam vasıtalarında, internette açmış olduğu sitede ve hizmet verdiği otobüslerin üzerinde sembol olarak kullandığını, davalı şirketin aynı alanda "... Turizm" adıyla müvekkili şirketin marka ve işaretlerine benzetmek suretiyle faaliyet gösterdiğini, davalının haksız rekabet amacı güttüğünü ileri sürerek davalının müvekkili şirketin markasını ihlal eden eylemlerinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, tecavüzün önlenmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın ticari faiziyle birlikte tahsilini, "..." kelimesinin sicilden terkini ile markanın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili şirketin 1997"den beri "... Turizm" markasını kullanmakta olduğunu, 27/1/1997 tarih ve 4217 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde de kuruluşun yayınlandığını. 30/10/2003 tarihinde TPE"nin 2003/29082 marka nolu Tescil Belgesi ile tescil edildiğini, marka sembolleri arasında farklılıklar bulunduğunu, kendilerinin değil davacının kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacı şirkete ait markanın 23/12/2002 tarihinden, davalı şirkete ait markanın ise 30/10/2003 tarihinden itibaren TPE nezdinde tescilli oldukları, her iki şirkete ait hizmetlerin kara, hava ve deniz taşımacılığını kapsadığı, ancak her iki markanın da tescil edildiği hali ile kullanılmadığı, davacı markasının esas unsurunu "...", davalı markasının esas unsurunu ise "..." ve "SES" kavramlarının oluşturduğu, ortalama bir tüketicinin her iki markayı birbirine karıştırmasının kuvvetle muhtemel olduğu ve iltibasa sebebiyet verdiği, davalının markasını tescilli olduğu halinden farklı olarak kullanımının davacı markasına tecavüz oluşturduğu, 556 sayılı KHK"nın 42. maddesine göre, önceki hak sahibinin KHK"nın 7. ve 8. maddelerindeki hallerin varlığı halinde markanın hükümsüzlüğünü talep edebilecekleri gerekçesiyle davacı tarafın, davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğünü talep edebileceği, maddi ve manevi tazminat koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalının tescilli 2003/29082 sayılı markasının "... ..." şeklinde olmasına karşın markasını taşımacılık hizmetinde kullanımı esnasında "..." kelimesini ön plana çıkartmak suretiyle tescil ettirdiği halinden farklı olarak kullanımının davacı adına tescilli "...+ şekil" markasıyla iltibas oluşturduğunun belirlenmesine ve bu kullanımın marka hakkına tecavüz oluşturmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Ancak, mahkemece dava konusu 2003/29082 sayılı marka ile davacı markası arasında tescil olundukları işaretler itibariyle iltibas tehlikesi bulunduğundan bahisle hükümsüzlük kararı da verilmiştir.
    Davacı markası "... + şekil" ibaresinden dava konusu marka ise "... ..." ibaresinden oluşmaktadır. 556 sayılı KHK" nın 8-1-b bendi uyarınca işaretlerin iltibas tehlikesi oluşturup oluşturmadıklarının belirlenmesinde baskın unsurları da dikkate alınmak suretiyle bir bütün olarak bıraktıkları izlenim birlikte değerlendirilir. Bu kapsamda yapılan değerlendirmede, davacı markasının asli unsuru "..." davalınınki ise "... ..." kelimelerinden oluşmakta olup ibareler arasında görsel, işitsel, telaffuz ve anlamsal farklılık bulunduğu gibi her iki işaretin de bir bütün olarak değerlendirilmesinde markaların üzerinde kullanıldıkları 39.sınıf taşımacılık hizmetinin ortalama tüketicileri nezdinde yeterli ayırt ediciliğe sahip olduklarının ve bu kapsamda iltibas tehlikesinin bulunmadığının kabulü gerektiği halde, mahkemece yazılı gerekçe ile hükümsüzlük kararı verilmesi doğru olmadığından, kararın bu yönden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 06/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi