4. Ceza Dairesi 2016/11080 E. , 2020/13254 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-İnfaz koruma memuru olan katılanların, hastahaneye götürmek için koğuşundan çıkardıkları sanık ..."in taşkınlık yapması üzerine tekrar koğuşuna geri getirdikleri esnada aynı koğuşta kalan diğer sanık ... ile birlikte koğuş kapısına yüklenip, katılanlara karşı "sizin hayatınızı bitireceğiz, sizi öldüreceğiz, siz göreceksiniz, sizi sinkaf edeceğiz" şeklinde katılanları tehdit ettiklerinin kabul edildiği olayda, ani gelişen tartışma ortamında, sanıkların ne suretle önceden anlaşıp planlayarak iştirak iradesi içinde atılı eylemleri gerçekleştirdikleri açıklanmadan yetersiz gerekçeyle sanıklar hakkında yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
2-İddianame içeriğinde ve hükmün gerekçe bölümünde sanıkların, infaz koruma memuru olan katılanlara yönelik "sizin hayatınızı bitireceğiz, sizi öldüreceğiz, siz göreceksiniz, sizi sinkaf edeceğiz" dediklerinin kabul edilmesi karşısında, "sizi sinkaf edeceğiz" şeklindeki sözlerin, geleceğe yönelik cinsel dokunulmazlığa saldırı niteliği taşıyıp taşımadığı ve bu sözlerin diğer sözlerle birlikte kül halinde, tehdit suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılıp açıklanmadan, tehdit ve hakaret suçlarından ayrı ayrı hükümler kurulması,
3-Bozma kararına uyularak, eylemlerin bütünüyle TCK"nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun oluştuğunun kabul edilmesi durumunda ise,
a-02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
b-17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25.06.2020,2020/16,2020/33; R.G. 19.08.2020, Sayı:31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1 -(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
3-Kabule göre de;
a-Sanıklar hakkında birden fazla kişi ile birlikte tehdit suçundan hüküm kurulurken sonuç cezanın 2 yıl 1 ay hapis cezası yerine 1 yıl 13 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
b-Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın ve TCK"nın 53/1-c maddesinde düzenlenen hak yoksunluğunun uygulanma süresi ve şeklinin Kanunda öngörülen biçimde uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ile sanıklar ... ve ..."in temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.