Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2883
Karar No: 2018/3837

Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/2883 Esas 2018/3837 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanıkların 2007-2008-2009 yıllarında sahte fatura kullanma suçuyla yargılandığı davada, sanıkların beraat etmeleri gerektiği halde mahkumiyet kararı verildiği ve hükümlerin eksik olduğu, kanun maddelerinin yanlış uygulandığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verildi. Mahkemede görülen kanun maddeleri arasında Vergi Usul Kanunu'nun 367. maddesi, TCK'nın 53. maddesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu yer alıyor. Ayrıca, sahte fatura kullanma suçunda her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, her takvim yılı içinde birden fazla kullanılan faturaların varlığı halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtiliyor.
11. Ceza Dairesi         2017/2883 E.  ,  2018/3837 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Sanıklar hakkında 2007-2008-2009 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçunu işlediğinin iddia ve kabul edildiği kamu davasında;
    a) Ünye Cumhuriyet Başsavcılığının 31.03.2010 gün ve 2010/599 esas sayılı iddianamesi ile sanıklardan ... hakkında “sahte fatura kullanma” suçundan kamu davası açılmış ise de; iddianameye esas alınan ...defterdarlığı Gelir Müdürlüğü’nün 16.03.2010 tarihli 19/1327 sayılı mütalaasının sadece ... hakkında verildiği, sanık ... hakkında verilmiş bir mütalaa bulunmadığı görülmekle, sanık hakkında 213 sayılı VUK"un 367. maddesi gereğince dava şartı olan mütalaa bulunmadığından durma kararı verilip ilgili vergi dairesinden ""sahte fatura kullanmak" suçundan mütalaa verilip verilmeyeceği sorulup, verilmediği takdirde davanın düşürülmesine karar verilmesi,
    b)Sanık ... hakkında mütalaa verildiği takdirde de sanıkların aşamalarda değişmeyen savunmalarında faturaya konu akaryakıtı gerçekten satın aldıkları, bu akaryakıt olmadan işletmenin üretime devam etmesinin mümkün olmadığını beyan etmeleri, sanıklarla ilgili yapılan vergi incelemelerinde ve işyerinde yapılan incelemelerde de faturaya konu akaryakıtın gerçekten alındığının, işyerinin bu miktarda yakıt kullanma ve depolama kapasitesinin bulunduğunun ve sanıkların fatura konusu malı faturayı düzenleyen şirketten aldıklarının tespit edilmiş olması, fatura bedellerinin ödemelerinin de banka kanalıyla yapıldığı yönündeki sanık savunmalarının aksine delil elde edilememiş olması ve şirket hakkında başkaca olumsuz bir tespitinde bulunmaması, karşısında sanıkların savunmalarının aksine bilerek sahte fatura kullandıklarına dair yeterli her türlü şüpheden uzak delil bulunmaması nedeniyle sanıkların beraati yerine mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    c)Kabule göre de ; sahte fatura kullanma suçlarında her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, somut olayda sanıklar hakkında, “2007-2008-2009” takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçlarından kamu davası açıldığı, her takvim yılındaki eylemlerin ayrı ayrı suçları oluşturduğu ve her bir takvim yılı içinde birden fazla kullanılan faturaların varlığı halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, hangi yıla ilişkin olarak hüküm kurulduğu da belirtilmeksizin yazılı şekilde tek hüküm kurulması,
    b)08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/b maddesinde “üç yıldan beş yıla” kadar hapis cezası öngörüldüğü nazara alındığında, 2008 takvim yılında kullanılan son tarihli sahte fatura tespit edilip buna göre suç tarihi itibariyle uygulanacak kanun maddelerinin belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırı,
    c)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi