Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/280
Karar No: 2020/1384
Karar Tarihi: 03.02.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2020/280 Esas 2020/1384 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2020/280 E.  ,  2020/1384 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı alacağının tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının genel müdür sıfatıyla çalışmakta iken usulsüz iş ve eylemlerde bulunduğu, haksız menfeat sağladığının tespit edildiği, hakkında şikayette bulunulduğu ve davacının 03.12.2010 günü tutuklandığını, davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, bozma sonrasında yapılan yargılama neticesinde toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dava, davalı şirkette genel müdür olarak görev yapan davacının hizmet akdinin haksız feshedildiği iddiasıyla kıdem tazminatı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece tesis edilen ilk karar dairemiz tarafından ; "Davalı vekili, davacının iş akdinin İş Kanunu"nun 25/2 maddesi (e) bendi gereğince 23/12/2010 tarihinde haklı nedenle feshedildiğini savunmasına rağmen Mahkemece, davacı işçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın aynı Kanun"un 17. maddesinde sözü edilen bildirim süresini aşması durumunda işverenin derhal fesih hakkının olduğunun hükme bağlandığı, davacının 03/12/2010 tarihinde tutuklandığı ve henüz bildirim süresi dolmadan 23/12/2010 tarihinde iş akdinin feshedildiği yine ceza davasında davacının beraat ettiğide göz önüne alınarak işverence yapılan feshin haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Davalı şirketin davacıya hitaben gönderdiği, 27.12.2010 tarihli yazı ile “T.C Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı"nın 23.12.2010 tarih ve 3705 sayılı yazıları gereği 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 5983 Sayılı Kanun ile değiştirilen 90. maddesi gereğince görevinize tedbiren son verilmiştir." iş akdinin fesh edildiği anlaşılmıştır.
    Davalı vekili, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 342. maddesinde, anonim şirket genel müdürlerinin iş görme edimini yerine getirmemiş olması halinde, şirket yönetim kurulu üyeleri ile aynı hükümlere tabi tutularak sorumlu olacağının kabul edildiği belirtilmiş ise de, açılan davanın genel müdürün sorumluluğundan kaynaklanan bir dava olmadığı, davacının genel müdür sıfatı ile hizmet akdi ile davalı şirkette çalıştığı ve davanın davacı işçi tarafından şirkete karşı açılan kıdem tazminatı alacağı istemi üzerine olduğu anlaşıldığından, iş mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmaktadır.
    Davalı vekilinin temyiz isteminde belirttiği, .... 3.Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2014/66 esas sayılı dosyasının ise kesinleşip kesinleşmediği dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Mahkemece, ceza dosyasında davacıya isnat edilen eylemler ile davacının iş akdinin feshine dayanak teşkil eden eylemlerin aynı olup olmadığı konusunda işin esasına girilerek inceleme yapılmadan yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesisi hatalı olup, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir." gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra davacının yargılandığı ceza mahkemesi dosyasında beraat ettiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak davacının yargılandığı ... 3.ACM 2014/66 esas sayılı dosyada, karar dosya içindeki belgelere göre, zimmet, hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma, suçları yönünden temyizde onanarak 06/12/2018 tarihinde, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan ise katılma talebinde bulunanların temyiz hakkınınn bulunmaması ve savcılık tarafından kararın temyiz edilmemesi nedeni ile temyiz istemlerinin reddine karar verilerek 04/09/2015 tarihinde kesinleşmiştir. Ancak Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2017/5382 esas 2018/9559 karar ve 06/12/2018 Günlü kararının incelenmesinde ise, ceza dairesi kararının 20. ve 21. sayfasında; "... Şeker Fabrikası A.Ş"ye ait İncesu gebe düve ve süt üretim tesisleri inşaatı yapımı ile ilgili olarak yapılan ihalede, ihaleyi kazanan firmanın sunduğu iş bitirme belgesinin yeterli olmadığı ve hak edişlerde firmaya fazla para ödenerek şirketin zarara uğratıldığı iddiaları ile ilgili olarak ihaleye katılan firma yetkilileri, ihale komisyonu üyeleri ve hak edişlerde görevli sanıklar hakkında beraat hükümleri kurulmuş ise de; yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda, kazanan firmanın ihaleye sunduğu iş bitirme belgesinin usulüne uygun ve yeterli olduğu belirtilirken, hak edişlerde fazladan para ödenmesi ile ilgili olarak idarenin hak ediş sırasında rapor aldığı Yapıtek firmasının sorumlu olabileceğinin belirtilmesi karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılabilmesi açısından, ihaleye konu işle ilgili hak edişlerin ve ihale sürecindeki işlemlerin sözleşme ve şartnamelere uygun olarak yapılıp yapılmadığı, hak ediş ile yapılan işler arasında fark bulunup bulunmadığı, bu kapsamda her bir sanığın sorumluluğunu ayrı ayrı irdeler şekilde konunun uzmanlarından oluşan yeni bir bilirkişi kurulundan alınacak raporun sonucuna göre her bir sanığın suç kasıtları ayrı ayrı değerlendirilerek tek eylemi bulunan sanıklar yönünden eylemlerinin sübutu halinde TCK"nın 158/1-h maddesinde tanımlanan nitelikli dolandırıcılık suçunun, birden fazla eylemi bulunan sanıklar yönünden ise bu eylemleri ile iddianamenin farklı bölümlerinde anlatılan ve aynı suçun konusunu oluşturan diğer eylemlerinin sübutu halinde TCK"nın 158/1-h, 43/1. maddelerinde tanımlanan zincirleme biçimde nitelikli dolandırıcılık suçunun oluşup oluşmadığı karar yerinde tartışılarak bir hükme varılması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde beraat hükümleri kurulmasının hatalı olduğu " gerekçesi ile yerel ceza mahkemesi karrarın nitekli dolandırıcılık suçu yönünden bozulduğu anlaşılmaktadır. Yerel ceza mahkemesi kararına göre ise; C-9 sırasında eylem davacı yönünden ; eksik olarak yapılan ilgili mühendislerce bu hususta düzenlenen raporlara riayet etmeyerek tesis inşaatına ilişkin kesin ve geçici hak edişleri sözleşmede belirtilen şartlara uygun olmadığı halde onaylanması sırasında TCK 158/1-e,i maddesi gereği nitelikli dolandırıcılık suçundan dolayı cezalandırılması istemidir. Mahkemece davacının yargılanmış olduğu ceza davasında nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden kararın kesinleşmediği dikkate alınmaksızın ayrıca davacıya isnat edilen eylemler ile davacının iş akdinin feshine dayanak teşkil eden eylemlerin aynı olup olmadığı belirlenmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece davacıya isnat edilen eylemler ile davacının iş akdinin feshine neden olan eylemlerin aynı olduğunun tespiti halinde ilgili ceza davası sonucu beklenerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Anılan yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuştur.
    Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03/02/2020 gününde oybirliği ile karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi