Hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/34434 Esas 2021/2791 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/34434
Karar No: 2021/2791
Karar Tarihi: 28.01.2021

Hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/34434 Esas 2021/2791 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hakaret davasında, sanıkların suçlu bulunması ve hüküm giymesi üzerine yapılan temyiz başvurusu sonucunda Yargıtay, kararı bozmuştur. Bozma gerekçesi ise şu şekildedir:
1. Mağdur ve katılanın beyanları arasındaki çelişkinin usulünce giderilmediği için sanıklar hakkında TCK’nın 43/2. maddesi uygulanmasının yetersiz gerekçeyle gerçekleştirildiği,
2. Sanığa ek savunma hakkı verilmeden TCK’nın 43. maddesi uygulanarak CMK’nın 226. maddesi ihlal edildiği,
3. Aleyhe olan bir yasa düzenlemesi suç tarihinden sonra yapıldığı için sanıkların kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutumları göz önüne alınmadan hüküm açıklanmasının geri bırakılması hususunda bir değerlendirme yapılmadığı belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
1. Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 43/2. maddesi
2. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 226. maddesi
3. 6545 sayılı Yasa ile CMK’nın 231/8. maddesi
4. Ceza Dairesi         2020/34434 E.  ,  2021/2791 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hakaret
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1) Mağdur ...’in aşamalarda kendisine karşı herhangi bir hakaretin olmadığı şeklindeki beyanı, mağdur ... Soydaş’ın kovuşturma evresinde beyanında sanıkların kendisine hakaret ettiklerini söylemesine rağmen, soruşturma evresine alınan 15/05/2013 tarihli beyanında sanıkların kendisine karşı herhangi eyleminin olmadığını söylemiş olması, katılan ...’ın da kovuşturma evresinde alınan 15/05/2013 tarihli beyanında sanıkların hakaret sözlerini kendisine hitaben söylediklerini, emrindeki askerlere yönelik hakaret eyleminin olmadığını söylemesi karşısında, mevcut beyanlar arasındaki çelişki usulünce giderilmeden, sanıklar hakkında TCK’nın 43/2. maddesinde aranan koşulların olayda nasıl oluştuğu Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde tartışılmadan, yetersiz gerekçeyle anılan Kanun hükmünün uygulanması,
    2) Sanığa ek savunma hakkı verilmeden, TCK"nın 43. maddesi uygulanmak suretiyle CMK"nın 226. maddesine aykırı davranılması,
    3) 6545 sayılı Yasa ile CMK’nın 231/8. maddesinde yapılan değişikliğin suç tarihinden sonra olması nedeniyle aleyhine olan bu düzenlemenin uygulanma imkânının bulunmaması karşısında, sanıkların kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurulup, yeniden suç işleyip işlemeyeceği yönünde bir değerlendirme yapılarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususunda bir karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, sanıklar hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olduğu gerekçesiyle, her iki sanık hakkında ayrı ayrı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı sanıklar ... ve ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.