12. Ceza Dairesi 2018/2410 E. , 2019/5734 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1, 31/3, 62, 50/6, 50/1, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
20.07.2014 günü saat 10:00 sıralarında, meskun mahalde, 6,30 m genişliğinde, çift yönlü, yatayda düz, düşeyde eğimsiz, caddede sürücü belgesiz olarak suça sürüklenen çocuk sevk ve idaresindeki otomobil ile seyir halinde iken kontrolsüz kavşağına geldiğinde, gidiş istikametine göre sola dönüşe geçtiği sırada direksiyon hakimiyetini kaybederek gidiş istikametine göre yolun sol tarafından yoldan çıkıp yol dışında ... Kuaför önünde oturmakta olan ..."e çarparak ...‘i aracın altına alıp 7 metre sürükledikten sonra akabinde 16 metre savrularak kuaför yanındaki bakkalın önündeki plastik kasalara çarparak tekrar yola girip durmayarak olay yerinden kaçtığı ve ...’in ölümü ile sonuçlandığı olayda; suça sürüklenen çocuğun kaza mahalinde mahal şartlarına uygun bir hızda seyretmemiş olduğu anlaşılmış ise de, aracın hızına yönelik yapılan bir tespit bulunmayışı ve suça sürüklenen çocuğun tek başına ehliyetsiz olarak araç kullanmasının da bilinçli taksirin koşullarını oluşturmayacağı ve temyiz edenin sıfatı da dikkate alındığında tebliğnamede bu konuda bozma isteyen görüşe iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
Yargılamanın yapıldığı tarihte suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını doldurmadığı göz önünde bulundurularak yargılamanın CMK"nın 185. maddesi uyarınca kapalı yapılması gerektiğinin gözetilmemesi telafisi mümkün olmayan eksiklik olarak değerlendirildiğinden, Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından sosyal yönden inceleme yaptırılması ve mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği taktirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesi gerektiği belirtilmiş ise de; suça sürüklenen çocuğun temyiz inceleme tarihi itibariyle 21-22 yaş aralığında olduğu, belirtilen eksikliğin telafisinin suça sürüklenen çocuğun yaşı itibariyle imkansız bulunduğu ve dosyaya bir katkı sağlamayacağının anlaşıldığından ve suça sürüklenen çocuk hakkında tayin edilen 1010 gün adli para cezasının TCK"nın 52/2. maddesi uyarınca günlüğü 20-TL den adli para cezasına çevrilmesi sırasında, hesap hatası yapılarak sonuç cezanın 20200-TL yerine 20020-TL olarak eksik tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafiin, bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddesinin TCK’nın 50/4. maddesi delaletiyle TCK’nın 50/1-a maddesi gereğince gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,
2-5275 sayılı Kanunun 106/4. maddesi gereğince çocuklar hakkında hükmedilen adlî para cezasının ödenmemesi hâlinde, hapse çevrilemeyeceği ve aynı maddenin onbirinci fıkrası hükmü gereğince uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 5. fıkrasının hükümden çıkarılarak yerine “suça sürüklenen çocuğun kişilik ve sosyal özellikleri nazara alınarak, suça sürüklenen çocuğa verilen hapis cezasının TCK"nın 50/4. maddesi delaletiyle 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine, suça sürüklenen çocuğa verilen adli para cezasının TCK"nın 52/3. maddesi gereğince 1010 tam gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenmesine,” ibaresinin ve hüküm fıkrasının 7. fıkrasındaki "taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına" ibarelerinin çıkartılarak yerine "adlî para cezasının kısmen veya tamamen ödenmemesi halinde, ödenmeyen adli para cezasının 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre tahsil edileceğinin ihtarına” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme aykırı olarak DÜZELTEREK ONANMASINA, 06.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.