Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13505
Karar No: 2018/4157
Karar Tarihi: 28.05.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/13505 Esas 2018/4157 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı vekili, müvekkiline ait taşınmaz lehine daha önce 2 metre genişliğinde geçit hakkı tesis edildiğini ancak ihtiyaçları karşılamadığından mevcut yolun genişletilerek 4 metre genişliğinde bedeli karşılığında geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Ancak, yeterli inceleme yapılmadığı ve yanılgılı değerlendirme sonucu hüküm kurulduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Geçit ihtiyaçının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır. Geçit tesisi davalarında yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. Kararda geçen kanun madde ve açıklamaları: Türk Medeni Kanunu'nun 747/2, 748/3, 1012. maddeleri ve yeni Tapu T
14. Hukuk Dairesi         2015/13505 E.  ,  2018/4157 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.07.2005 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkiline ait 553 ve 562 parsel sayılı taşınmaz lehine 563 ve 564 parsel sayılı taşınmazlarda 18.11.1963 tarihinde 2 metre genişliğinde geçit hakkı tesis edildiğini, bu yolun ihtiyaçları karşılamadığından mevcut yolun genişletilerek 4 metre genişliğinde bedeli karşılığında geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir.
    Bir kısım davalılar, mevcut yolun ihtiyaca cevap verdiği, fazlasının ağaçların kesilmesini gerektirdiğinden bahisle davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir.
    Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
    Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nın 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir.
    Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
    Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
    Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle ... alanlarında, nihayet bir ... aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
    Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılması da gerekebilir.
    Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni ... Sicil Tüzüğünün "İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili" başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
    Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
    Somut olaya gelince; Mahkemece; davacıya ait 562 parsel sayılı taşınmaz lehine 18.11.1963 tarihinde 2 metre genişliğinde bir kısım davalılara ait 563 ve 564 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine geçit hakkı kurulduğu, taşınmazın niteliği ve halihazır kullanımına göre ihtiyaçları karşılar mahiyette olduğu alınan son raporda bu durumun tespit edildiği, davacıya ait 553 parselin ise 562 parsel sayılı taşınmazla sınır komşusu olduğundan, 562 parsel sayılı taşınmaz için kurulan geçit hakkından bu parsel içinde yararlanabileceği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş ise de, araştırma ve inceleme yeterli olmadığı gibi değerlendirmede yanılgılıdır.
    Şöyle ki; davacı lehine 1963 yılında kurulan geçit hakkının yetersiz gelmesi nedeni ile nispi geçit ihtiyacı mevcuttur, yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle ... alanlarında, nihayet bir ... aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği de aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
    Bu durumda mahkemece; dava konusu taşınmazlarda 3402 sayılı Kanunun 22/a uygulaması yapıldığından taşınmazların güncel ... kaydı getirilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra; geçit hakkı taşınmaz yararına tesis edileceğinden yukarıda açıklaması yapılan ilkeler doğrultusunda inceleme ve araştırma ile; mahallinde yeniden keşif yapılarak bilirkişiden denetime uygun krokili rapor alınmak suretiyle; daha önce verilen geçitin bulunduğu güzergahın genişletilmesi şeklinde, bu mümkün olmaz veya daha uygun bir seçenek tespit edilirse, bilirkişilerce belirlenen en uygun seçenekten (emsaline göre 2,5-3 m.) genişliğinde yine yukarıdaki ilkelere göre,infaza elverişli olması açısından güncellenmiş parsel numaraları üzerinden geçit hakkı tesisine karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.05.2018 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
    -KARŞI OY YAZISI-
    Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine ve temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre, temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun hükmün onanması görüşünde olduğumdan, hükmün bozulmasına yönelik sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyorum.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi