Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/3008 Esas 2018/5550 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili 13/01/2014 tarihli dava dilekçesi ile; davalının ...... Sitesinin eski yöneticisi olduğunu, kasa devrini yapmaması nedeniyle davalı hakkında ...... 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/592 Esas sayılı dosyasında yürütülen yargılama sırasında düzenlenen raporlar kapsamı ile davalının devretmediği miktarın 39.030,53 TL olarak saptandığını ve davalı hakkında yapılan ceza yargılaması sonucunda davalının görevi kötüye kullanmak suçundan hakkında mahkumiyet hükmü kurulduğunu belirterek davalı eski yöneticinin zimmetindeki 35.000,00 TL"yi devir işlemini yapması gerektiği 16/06/2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili isteğinde bulunmuştur.
Mahkemece davanın kabulü ile; 35.000,00 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık alacak istemine ilişkindir.
Dosyada ki bilgi ve belgelerin incelenmesinden davalının eski yönetici olduğu ve kasa devrini yapmaması sebebiyle yeni yönetim tarafından davalının zimmetinde kaldığı iddia edilen yönetim gelirinin tahsiline ilişkin dava açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde davalı hakkında zimmetinde kalan para nedeniyle asıl alacağın ...... 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/592 Esas sayılı dava dosyasında mahkumiyet hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu (53. madde) ve halen yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununa (74.maddeye) göre beraat hükmü hukuk hakimini bağlamaz ise de ceza mahkemesinde verilecek mahkumiyet hükmü ve ceza mahkemesi tarafından belirlenen eylemin sabit olup olmadığına dair tespit hükmü hukuk hakimini bağlayacağından anılan dosyanın getirtilmek suretiyle, bekletici mesele olup olmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir.
Kat Mülkiyeti Kanununun 36. maddesi uyarınca yönetici, anataşınmazın yönetimiyle ilgili tüm gelir ve giderleri yöntemince tutulacak deftere işlemeye ve giderlerin belgelerini bir dosyada saklamaya mecbur ise de, Kat Mülkiyeti Kanununun 36. maddesinde belirtilen defterleri tutmak ve belgeleri saklamakla görevli olan ve aynı Kanunun 39. maddesi hükmüne göre, yöneticiliği döneminde elde ettiği gelirler ile yapılmış giderlerin hesabını vermekle yükümlü bulunan yöneticinin zimmetinde kalan ortak para bulunup bulunmadığı, tuttuğu defterler ve sakladığı belgelerin incelenmesi sonucunda saptanabileceğinden; bunun için davalının yöneticiliğe seçildiği tarihte kendisine devredilmiş olan ortak para ile o tarihteki borç ve alacakların tutarı, yöneticiliği döneminde toplanan avanslar ve yapılan harcamaların miktarları belirlenip gelir ve giderlere ilişkin olarak alınan ......... vs. evrak ayrıca varsa taraflardan sorularak ilgili yerlerden getirtilip yönetimce yapıldığı iddia edilen işlemlerle ilgili masraflarının tespiti amacıyla gerektiğinde yerinde denetimi yapılarak fatura, belge ve banka kayıtlarının doğruluğu bir bütün halinde mali müşavir bilirkişiye incelettirildikten sonra davalının ödemesi gereken bir meblağ bulunup bulunmadığı tam olarak tespit edilip alınacak uzman bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken davalının cevap dilekçesinde belirttiği harcama kalemleriyle sınırlı olarak ve yönetim gelirlerinin dayanakları tek tek açıklanmadan hazırlanan denetlenmeye elverişli olmayan bilirkişi raporuna dayanarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 11/09/2018 günü oy birliği ile karar verildi.