5. Ceza Dairesi 2012/8067 E. , 2014/922 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 5 - 2011/69159
MAHKEMESİ : İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi
(CMK 250. madde ile görevli)
TARİHİ : 30/09/2010
NUMARASI : 2006/219 Esas, 2010/168 Karar
SUÇ : İrtikap, suç işlemek için örgüt kurmak ve bu örgüte üye olmak
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Hükmolunan ceza miktarı itibariyle koşulları bulunmadığından sanıklar B.. A.., H.. S.. ve B.. E.. müdafiilerin duruşma isteminin CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddi ile incelemenin duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık T.. A.. hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda kısa kararda “suç işlemek için kurulan örgüte üye olmak” suçundan mahkumiyetine, “irtikap” suçundan ise beraetine karar verilmesine rağmen gerekçeli kararın 8. sayfasında örgüt üyeliği ve dönüşen yağma suçlarından beraetine karar verildiği belirtilmek suretiyle çelişki oluşturulması,
Müdafii görevlendirilmesine ilişkin İstanbul Barosu Başkanlığı"nın yazısına göre Av. F ..A.."nın sadece sanıklar B.. A.. ve M.. L.. için müdafii tayin edildiği anlaşılmakla, müdafii tayini istendiği halde müdafii olmadan esaslı işlemler yapılması suretiyle CMK"nın 150/3. maddesine muhalefet edilmesi,
Sanıklar H.. S.., E.. E.., B.. E.., B.. A.. ve M.. L.. hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Suç örgütü üyesi olduğu kabul edilen sanıkların örgüt kapsamında işlediği suçlar nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 58/9. maddesinin uygulanması yasal zorunluluk olup, hangi ilamın tekerrüre esas alındığının gösterilmediği ve getirtilmediği yönünden tebliğnamede yer alan bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Katılan A.. C.."in, iş yerine giderken aracının yol kontrolleri sırasında emniyet görevlilerince durdurulmasından rahatsızlık duyduğu, şoförü İ.Ç..aracılığıyla, bu kontrollerden durdurulmadan geçişini sağlayacak emniyette görevli birilerini ararken, İsmail"in, sanık B.. E.."e konuyu anlattığı ve onun önerisiyle sanık H.. S.. ile görüşmeyi kararlaştırdıkları, ilk görüşmeye katılanın yanında şoförü İsmail ve yardımcısı Galip ile; Hasan"ın ise B.. E.. ve E.. E.. ile geldiği, Hasan"ın tanıdığı polis memurlarının ücret karşılığında katılanın yanında geçici olarak çalışmalarını sağlayabileceğini ifade ettiği ve tarafların ayrıldıkları, kısa süre sonra bir kafede gerçekleşen ikinci görüşmeye Hasan"ın yine yanında Erhan ile geldiği, bir süre sonra bulundukları masaya polis memurları Murat ve Bestami"nin de geldiği, polis memurlarının yakın koruma olarak görev yapabileceklerini ifade ederek katılanla tanıştıktan sonra masadan ayrıldıkları, Alp"in sadece kontrol noktalarından geçiş kolaylığı sağlanmasını isteyerek yakın koruma teklifini kabul etmediği, bu sırada Hasan"ın 16-17 yaşlarında bir çocuğu çevirerek “sana bir milyar versem desem ki git A.. C.."in eşini ya da sokaktan geçen birini öldür ne yaparsın” sorusuna, çocuğun “bir saat içinde öldürürüm” diyerek cevap verdiği, bu hususun Bestami"nin ifadesiyle de sabit olduğu, katılanın bu olayın ardından 5.000 ABD dolarını Hasan"a vermek zorunda kaldığı şeklinde geliştiği anlaşılan olayda;
Sanık M.. L.. ile G. G.. arasında 28/03/2006 tarihinde gerçekleşen görüşmede, Murat"ın, Alp"in yanında çalışmak üzere 10 gün izne ayrıldığı için ücret istemesi üzerine Galip"in, Hasan"a 5.000 ABD Doları verildiğini belirttiği; 29/03/2006 tarihinde Murat"ın, Bestami ile yaptığı telefon görüşmesinde ise bu konuşmayı aktardığı, buna bağlı olarak her iki konuşmanın içeriğinden polis memurlarının Hasan"ın aldığı paradan haberdar olmadıkları; ifadelere göre Burak"ın sadece katılanla Hasan"ın tanışmasına aracılık ettiği, para alışverişinin gerçekleştiği görüşmede hazır bulunmadığı anlaşılmakla; Hasan"ın, katılandan manevi zorlamayla para alması eylemine, diğer sanıkların ne şekilde iştirak ettikleri karar yerinde denetime imkan verecek şekilde gerekçeleriyle gösterilmeden mahkumiyetlerine karar verilmesi ve bu kapsamda H.. S.. hakkında TCK"nın 148. maddesinin tartışılmaması,
5237 sayılı TCK"nın 220/1. madde ve fıkrasında tanımlanan suç işlemek amacıyla kurulan örgütün, araç, gereç ve üye sayısı bakımından amaç suçları işlemeye elverişli, hiyerarşik bir yapı içerisinde sürekli ve disiplinli bir işbirliğini öngörmesi ve yasalarda suç olarak sayılan fiilleri işlemek amacıyla oluşturulmuş bulunması gerektiği; suç işlemek amacıyla örgüt kurmakla suçlanan sanıkların devamlılık içeren kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacı ile bir araya gelip aralarında sıkı veya gevşek hiyerarşik bir bağın bulunduğuna dair dosya kapsamında delil bulunmadığı gibi telekomünikasyon yoluyla iletişimin kayda alınmasına ilişkin tutanaklarda da bu olguları doğrulayabilecek görüşme tespit edilmediği, suç işlemek amacıyla örgüt kurup yönetmek ve üye olmak suçlarının yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, kanıtların takdirinde yanılgıya düşülmek suretiyle, bu suçtanda tüm sanıkların mahkumiyetlerine hükmedilmesi,
Kabule göre de;
Yağma suçunun suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla işlendiği kabul edilmesine rağmen örgüt mensubu olan sanıklar hakkında TCK"nın 58/9. maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, O yer C.Savcısı, sanık T.. A.. ile diğer sanıklar müdafiileri ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sanık T.. A.. yönünden esası incelenmeksizin, hükümlerin yazılı nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.