Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/1106 Esas 2016/9332 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1106
Karar No: 2016/9332
Karar Tarihi: 25.05.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/1106 Esas 2016/9332 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı şirket, davacıdan aldığı otomotiv parçaları için cari hesap borcunu ödemediği gerekçesiyle dava açıldı. Mahkeme, davalının kendi kayıtlarına göre 30.366,82 TL borcu olduğunu ancak takipten önce 20.000 TL'lik kısmın çek verilerek ödendiğini ve takip tarihinde bakiye alacağının 7.162,86 TL olduğunu belirtti. İtirazın kısmen kabul edilerek icra inkar tazminatına ve itirazın reddedilen kısmı için kötü niyet tazminatına hükmedildi. Temyiz sonucu ise hükmün bozulmasına karar verildi.
Kanun Maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu (HUMK) 438/I maddesi, Ek-Madde 4 (5236 sayılı Kanun)
19. Hukuk Dairesi         2016/1106 E.  ,  2016/9332 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanununun (HUMK) 438/I maddesindeki parasal sınır, 5236 sayılı Kanunun 19’uncu maddesiyle HUMK’a eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2015 yılı için 21.220 TL’dir.
    Temyize konu 08.10.2015 tarihli kararda dava değerinin 7.162,86 TL olması nedeniyle, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete otomotiv parçaları satıp teslim ettiğini, davalının bu satımlar ile ilgili olarak cari hesap borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için başlattıkları ...24. İcra Müdürlüğünün 2013/988 sayılı takip dosyasına davalının itiraz ettiğini, borcun karşılık 20.000 TL ödendiğini ve 7.000 TL bedelli çek verildiğini ancak vadesinin henüz gelmediğini ileri sürerek bakiye 12.172,83 TL için itirazın iptalini ve % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddine ve %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalının kendi kayıtlarına göre davacıya 30.366,82 TL borcu göründüğü, bu borcun 20.000 TL lik kısmın takipten bir gün önce çek verilmek suretiyle ödendiği, davacının takip tarihi itibariyle bakiye alacağının 10.366,82 TL olduğu, takipten önce davalının temerrüde düşürüldüğünün kanıtlanamadığı, her ne kadar davalı tarafından davacıya ödeme olarak verilen 7.000 TL bedelli çekin ödenmediği iddia edilmiş ise de çek aslını ibraz edemeyen davacının bu çeki tahsil ettiğinin kabulü gerektiği, yapıldığı kabul edilen toplam 27.000 TL miktarlı ödemelerin öncelikle faizlere mahsup edilmesi neticesinde son ödeme tarihi olan 05.03.2013 tarihi itibariyle davacının davada isteyebileceği bakiye asıl alacağının 7.162,86 TL olarak hesaplandığı, takip dosyasında, son ödeme tarihi olan 05.02.2013 tarihinden itibaren temerrüt faizi yürütülmesi gerektiği, alacağın likit olduğu, gerekçeleri ile itirazın kısmen iptaline ve %20 oranında icra inkar tazminatına, reddedilen kısım için davalının kötü niyeti sabit olmadığından kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davalının kendi aleyhine delil teşkil eden ticari kayıtlarına göre 30.366,82 TL borçlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu borca karşılık 27.000 TL ödeme yapıldığı mahkemenin kabulündedir. Takip öncesi davalı taraf temerrüde düşürülmediğinden takip öncesi dönem için işlemiş faiz talep edilemez. Mahkemece bu yön gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 25/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    .


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.