Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 23.09.2013 tarih, 20718/29265 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine karşı, borçlu vekili icra mahkemesine başvurarak takip dayanağı bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürüp imzaya itiraz etmiştir.
İcra mahkemesince işin esasının incelenmesine geçilmiş, bu kapsamda imzanın borçluya ait olup olmadığı husususunda sahtecilik uzmanı bilirkişi ve Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılmıştır. Diğer yandan 11.12.2012 tarihli celsede alacaklı tarafından takibe konu edilen senedin,  yanlarında şoför olarak çalışan borçludan teminat senedi olarak alındığı belirtilmiştir. Mahkemece de, alacaklının bu beyanı hükme esas alınarak İİK"nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verildiği görülmüştür.
Borçlu vekili, mahkemeye verdiği itiraz dilekçesinde imzaya karşı çıkmıştır. Borçlu vekilinin itiraz dilekçesinde takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu hususunda bir iddia yoktur. Böyle bir iddia İİK"nun 169/a maddesine göre borca itiraz niteliğinde olup, ancak yasal süre içerisinde borçlu tarafından ileri sürülmesi halinde mahkemece inceleme konusu yapılabilir. İİK.nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 63.maddesi gereğince senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz nedenleri değiştirilemez ve genişletilemez. Borçlunun yasal süre içerisinde dayanak bononun teminat senedi olduğuna yönelik bir itirazı yokken, alacaklının duruşma aşamasında senedin teminat senedi olduğuna ilişkin beyanı aleyhine hukuki sonuç doğurmaz.
O halde mahkemece imzaya itiraz hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken Dairemizce onandığı anlaşıldığından alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ  :Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 23.09.2013 tarih, 2013/20718-29265 sayılı onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.