11. Ceza Dairesi 2018/3475 E. , 2018/3827 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 28.03.2018 tarih ve 2017/11247 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 03.04.2018 tarih ve KYB-2018/27422 sayılı ihbarname ile;
Resmî belgede sahtecilik suçundan şüpheliler ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 16/02/2017 tarihli ve 2016/65059 soruşturma, 2017/7206 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Antalya 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 11/09/2017 tarihli ve 2017/1881 değişik iş sayılı kararının "Dosya kapsamına göre, müştekinin eski eşi sanık ile evli olduğu dönemde 2012 yılında eşinin bankadan kredi çekeceğini söyleyerek kendisini bankaya götürmek istediğini, ancak kabul etmeyerek gitmediğini, daha sonra eşinin banka tarafından verilen bir belgeyi imzalaması gerektiğini söyleyerek imzalattırdığını, daha sonra eşine karşı boşanma davası açmak için harekete geçip aile konutu şerhi koydurmak için tapu dairesine gittiğinde taşınmaz üzerine ipotek tesis edilmiş olduğunu öğrendiğini, bunun üzerine lehine ipotek tesis edilen ... bankasına gittiğini, banka görevlilerinin kendisine muvafakatname başlıklı sonradan doldurulmuş olan üzerinde imzası bulunan belgeyi gösterdiklerini, bu belgenin eşinin kendisine boş olarak imzalattığı belge olduğunu anladığını, muvafakatnamede banka görevlisi olan sanıkların imzalarının bulunduğunu bildirerek şikâyetçi olduğu, sanıkların Antalya 6. Aile Mahkemesinin 2013/1001 sayılı dosyasında tanık olarak alınan beyanlarında muvafakatname belgesinde isimleri altındaki imzaların kendilerine ait olduğunu bildirdikleri, müştekinin huzurlarında imza atmadığı halde, huzurlarında imzalamış gibi belge düzenlediklerinin sabit olduğu, her ne kadar müştekinin Antalya 6. Aile Mahkemesine açtığı ipoteğin kaldırılması ve kefaletin geçersizliğinin tespiti davasında anılan Mahkemece davanın reddine dair kararın davacısı tarafından temyizi üzerine Yargıtayca bozulduğu ve bozma üzerine aynı Mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, bu durumun ceza yargılaması bakımından sanıkların eylemlerini ortadan kaldırmadığı bu nedenle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesi gereğince kamu davasının açılmasına karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Gereği Görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; şüphelilerin, müşteki ... (...)‘nın eski eşi olan... tarafından ... Bankası ... Şubesi ile 21.12.2011 tarih ve 370.000 TL bedelli ve yine 16.04.2011 tarih ve 1.500.000 TL bedelli genel kredi sözleşmeleri imzalanırken, bu kredi borçlarına teminat olmak üzere... adına kayıtlı bulunan ve aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine ipotek tesis edilmek istendiği, ...‘ın o dönem eşi olan müştekiye matbu kısımları dışında kalan bölümleri boş olan muvafakatname başlıklı belgeyi, 4271 sayılı Türk Medeni Kanunu‘nun 194/1. maddesi uyarınca bankadan talep edilmesi üzerine imzalattığı, müştekinin ise suça konu belgenin alt kısmında yer alan, “imza huzurda alınmazsa yada eş okur yazar değilse muvafakatnamenin noterden alınması gerekir“ şeklindeki ibareye güvenerek bankaya bizzat gitmemesi halinde hukuki sonuç doğurmayacağı düşüncesiyle imzaladığı, ilerleyen dönemde müştekinin boşanma davası açmak ve aile konutu üzerine şerh koydurmak istemesi nedeniyle tapu dairesine gittiğinde belgenin diğer kısımlarının doldurulmuş ve banka görevlileri olan şüpheliler ... ve ... tarafından huzurda düzenlenmiş olduğu hususunu teyit eder şeklinde imzalanmış olduğunu öğrenmesi şeklinde gerçekleşen eylemlerinin sübutu halinde özel belgede sahtecilik suçuna vücut vereceği, şüphelilerin Antalya 6. Aile Mahkemesi‘nin 2013/1001 Esas sayılı dosyası kapsamında 26.05.2014 tarihinde tanık sıfatıyla alınan beyanlarında, bu tür belgelerin kural olarak huzurda imzalatıldığını, bankaya çok sayıda insan geldiği için müştekinin belgeyi bankada imzalayıp imzalamadığını hatırlamadıklarını beyan ettikleri, bankaya ait güvenlik kamerası görüntülerine aradan geçen süre zarfında silinmeleri nedeniyle ulaşılamadığı, müştekinin belgede yer alan imzasını inkar etmediği gibi belgenin matbu kısımları itibarıyla belge içeriğinin açıkça anlaşılması nedeniyle, , Antalya 6. Aile Mahkemesi‘nin 22.10.2014 tarih ve 2013/1001 Esas-2014/777 Karar sayılı ilamı ile de müştekinin ipoteğin terkini ve kefaletin geçersizliğinin tespitine ilişkin olarak açtığı davadaki iddialarının sübut bulmadığından reddine karar verildiği, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi‘nin 12.10.2015 tarih ve 2015/4427 Esas-2015/18102 Karar sayılı bozma ilamı sonrası Mahkemenin 11.01.2017 tarih ve 2016/556 Esas-2017/27 Karar sayılı ilamı ile taraflar arasındaki boşanma kararı sonrası dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi karşısında, belgenin müşteki tarafından bankaya gitmeden başka şekilde imzalandığına yönelik beyanlarını doğrulayacak ve şüpheliler hakkında kamu davası açılmasına yeterli delil elde edilemediği anlaşılmakla, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nca verilen 16.02.2017 tarih ve 2016/65059 soruşturma-2017/7206 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci Antalya 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin 11.09.2017 tarih ve 2017/1881 Değişik İş sayılı kararı sonucu itibarıyla doğru olduğundan, kanun yararına bozma isteminin CMK"nın 309. maddesi uyarınca REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 24.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.