Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/1105 Esas 2016/9331 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1105
Karar No: 2016/9331
Karar Tarihi: 25.05.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/1105 Esas 2016/9331 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı ile aralarında imzaladıkları akaryakıt bayilik sözleşmesi gereği yükümlülüklerini yerine getirirken davalının müvekkiline akaryakıt sevkiyatını durdurduğunu iddia ederek sözleşmeyi haklı nedenle feshetti ve teminat mektubu bedelinin iadesini talep etti. Ancak mahkeme, sözleşmede peşin bedelle satış yapılması esas olduğuna dikkat çekerek davalı dağıtım şirketinin vadeli mal satışı yapması konusunda zorlanamayacağını ifade etti. Yani davacının sözleşmeyi feshi haklı değildi. Mahkeme, bu nedenle davalının sözleşmeye göre tazminat ve diğer hakları yönünden teminata başvurma hakkı olduğunu belirtti.
Kanun Maddeleri:
- Borçlar Kanunu (BK) Madde 126: Tarafların sözleşmede belirlediği hakların kullanım alanları ile sınırlandırılmış olup, bu hakların aşılması genel olarak sözleşmenin haksız feshini gerektirir.
- Ticaret Kanunu (TK) Madde 124: Ticari işletmeler arasındaki sözleşmelerde, vadeli satış yapılması kararlaştırılmamışsa, satıcı peşin ödeme talebinde bulunabilir.
19. Hukuk Dairesi         2016/1105 E.  ,  2016/9331 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : .... Asliye Ticaret Mahkemesi
    .

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince süresi içerisinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, ancak davalının hiçbir sebep yokken müvekkiline akaryakıt sevkıyatını durdurduğunu, yapılan ihtara rağmen müvekkiline akaryakıt vermediğini ve mağdur olan müvekkilinin bu sebeplerle sözleşmeyi feshettiğini davalıya bildirip teminat mektubunun iadesini istediğini, müvekkilinin davalıya hiçbir borcu bulunmadığı halde davalının sözleşmenin teminatı olarak kendisine verilen 300.000 TL bedelli teminat mektubu bedelini haksız olarak tahsil ettiğini ileri sürerek, teminat mektubu bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasındaki 18/09/2010 tarihli 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi gereğince davalıya vadeli mal verileceğinin kararlaştırılmadığını, davalının vadeli mal alım talebinin müvekkili tarafından kabul edilmediğini ve davacının peşin mal alım talebi olmadığından davalının sözleşmeyi feshinin haksız olduğunu, haksız fesih nedeni ile davalının ödemesi gereken cezai şart alacağının ve eksik mal alımı nedeniyle davalının ödemesi gereken kar mahrumiyet bedellerinin davalı tarafından ödenmediğini, bunun dışında dava dışı ... Gaz A.Ş. nin davalıdan olan alacağının müvekkiline temlik edildiğini, belirtilen alacaklarının tahsili için teminat mektubunun haklı olarak nakde çevrildiğini, buna rağmen müvekkilinin davalıdan bakiye alacağı olduğunu, bakiye alacak haklarını saklı tuttuklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; sözleşmede vadeli satış için teminat alınacağının kararlaştırılmış ve davacı tarafından vadeli satış için teminat verilmişken davacının vadeli mal vermemesi nedeniyle davacının sözleşmeyi feshinin haklı olduğu, teminat mektubunun nakte çevrildiği tarih itibariyle davacının davalıya borcu olmadığı, önceki dönemde eksik mal alımı yapılmasına rağmen davalının kar mahrumiyeti talebinde bulunmadığı gözetildiğinde sözleşmenin feshinden sonra davalının kar mahrumiyeti talebinde bulunmasının çelişki teşkil ettiği, davalının dava dışı ... Gaz A.Ş. den temlik aldığı 23.875,83 TL tutarındaki alacağın dava tarihinden sonra temlik alındığı için dikkate alınamayacağı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında düzenlenen 18.09.2010 tarihli ve 5 yıl süreli bayilik sözleşmesinin 4. maddesi “peşin bedelle satış yapılması esastır” hükmünü içermektedir. Bu hüküm karşısında davalı dağıtım şirketi vadeli mal satışı yapması konusunda zorlanamaz. Bu nedenle davacının 24.12.2013 tarihli ihtarname ile vadeli mal verilmediğinden bahisle sözleşmeyi feshi haklı fesih olarak kabul edilemez. Bu durumda davalı bayinin davacı yanca sözleşmenin haksız feshinden dolayı sözleşmeye göre doğan tazminat ve diğer hakları yönünden teminata başvurma hakkı mevcuttur. Mahkemece bu yön gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 25/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.