1. Hukuk Dairesi 2015/15808 E. , 2018/12644 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu 140 ada 31 ...... sayılı taşınmazın sadece üzerinde ev bulunan kısmının davalı oğlu ...... adına tescilini istemesine karşın anılan taşınmazın tamamının davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmaz üzerinde bulunan kargir evin davalı adına tespitine, arsanın ise adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, yetkili makamlar tarafından bir takım hukukî işlemlerin, bunların hukukî sonuçlarından etkilenmeleri amaçlanan kimselere kanuna uygun şekilde bildirimi ve bu bildirimin de usulünce yapıldığının belgelenmesi olarak tanımlanan tebligat, ...... ile güvence altına alınan iddia ve savunma hakkının, daha da özelde hukukî dinlenilme hakkının tam olarak kullanılması ve bu suretle adil bir yargılamanın yapılmasını sağlayan çok önemli bir araçtır.
Mahkeme iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Taraflara hukukî dinlenilme hakkı verilmesi ......l bir haktır. 1982 ......sı"nın 36. maddesine göre teminat altına alınan iddia ve savunma hakkı ile adil yargılanma hakkı, hukukî dinlenilme hakkını da içermektedir. Yine ...... Hakları ...... Sözleşmesi"nde de hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde: "(I) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. (2) Bu hak; a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, b) Açıklama ve ispat hakkını, c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir". hükmü düzenlenmiştir.
Hukukî dinlenilme hakkı, ......’nın 36. maddesinde ve ...... ...... Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Zira, ...... onurunun yargılamadaki zorunlu bir sonucu olarak, yargılama süjelerinin, yargılamada şeklen yer almaları dışında, tam olarak bilgi sahibi olmaları, kendilerini ilgilendiren yargılama konusunda açıklama ve ispat haklarını tam ve eşit olarak kullanmaları ve yargı organlarının da bu açıklamaları dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermesi gerekir.
Ne var ki, dava dilekçesi ile yargılama sırasında yapılan diğer bildirimlerin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini söyleyebilme olanağı yoktur.
Şöyle ki, davacı ile davalının baba-oğul olduğu, dava dilekçesinde davalının adresinin ‘’ ...... Beldesi, ...... Mahallesi / ...... ‘’ olarak gösterildiği, anılan adrese tebliğe çıkarılan dava dilekçesinin davalının il dışında olduğundan bahisle Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre tebliğ edildiği, ancak bu adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olmadığı, duruşma günü ve bilirkişi raporlarını içeren tebligatların muhatap il dışında olduğundan bahisle aynı adreste davacı babaya yapıldığı, menfaat çatışması bulunan babaya yapılan tebligatların da usulüne uygun olduğunu söyleyebilme olanağının bulunmadığı, en son gerekçeli kararın davalının ‘’ Işıklar Mahallesi Işıklar ... Caddesi No:1 – 13 İç Kapı No: 1 ...... / ... ‘’ adresine ( ...... Adresi ) usulüne uygun tebliğ edildiği ve davalının süresi içerisinde temyiz kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Hâl böyle olunca, dava dilekçesinin usulüne uygun şekilde davalıya tebliğ edilmesi, davalıya beyan ve itirazlarını sunabilmesi açısından imkan tanınması, bildirdiği delillerin toplanması, ondan sonra işin esası hakkında bir hüküm tesis edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucunda karar verilmesi doğru değildir.
Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.