10. Ceza Dairesi Esas No: 2017/7609 Karar No: 2018/2380 Karar Tarihi: 08.03.2018
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2017/7609 Esas 2018/2380 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen cezası tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uygun davranması sebebiyle düşürülmüştür. Ancak kanuna göre hükümlünün cezasının infaz edilmiş sayılması gerekirken davanın düşmesine karar verilmesi yasaya aykırıdır. Bu sebeple mahkeme kararı kanun yararına bozulmuştur. Kanunlar: 5560 sayılı Kanun ile değişik Türk Ceza Kanunu'nun 191/1, 62 ve 50/1-a. maddeleri, 191/6. maddesi, 191. maddesinin 5. fıkrası, CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/7. maddesi, 6545 sayılı Kanun'la yeniden düzenlenen TCK'nın 191. maddesi, 5320 sayılı Kanun'a eklenen ek 7. maddenin 2. fıkrası, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi.
10. Ceza Dairesi 2017/7609 E. , 2018/2380 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, 16/10/2017 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki kamu davasının düşürülmesine ilişkin ... 20. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 09/10/2013 tarihli ve 2011/606 esas, 2011/1764 sayılı ek kararının kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 26/10/2017 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: A) Konuyla ...: 1- Sanığın 22/11/2010 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191/1, 62 ve 50/1-a. maddeleri gereğince 6.000 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 191/6. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair ... 20. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 23/09/2011 tarihli ve 2011/606 esas, 2011/1764 sayılı kararının temyiz edilmeksizin kesinleştiği, 2- Hükümlünün, tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davrandığı gerekçesiyle, ... 20. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 09/10/2013 tarihli ve 2011/606 esas, 2011/1764 sayılı ek kararı ile TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca «kamu davasının düşmesine» karar verildiği ve kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği, Anlaşılmıştır. B) Kanun Yararına Bozma Talebi: Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/7. maddesi uyarınca, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması hâlinde mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi tanzim edilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, ... 20. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 09/10/2013 tarihli ve 2011/606 esas, 2011/1764 sayılı ek kararının bozulması istenmiştir. C) Konunun Değerlendirilmesi: Kanun yararına bozmada hüküm tarihindeki hukuka aykırılıklar inceleme konusu yapıldığından, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen TCK"nın 191. maddesi ile aynı Kanunla 5320 sayılı Kanun"a eklenen ek 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca uyarlama yapılması mümkün görülmüştür. Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranan hükümlünün, hüküm tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesinin 7. fıkrası gereğince, mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılması yerine davanın düşmesine karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan, kanun yararına bozma talebi yerindedir. D) Karar : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması nedeniyle hükümlünün cezasının infaz edilmiş sayılacağı gözetilmeden, davanın düşmesine karar verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görüldüğünden; kamu davasının düşmesine ilişkin ... 20. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 09/10/2013 tarihli ve 2011/606 esas, 2011/1764 sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 08.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.