Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/12249 Esas 2015/5250 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/12249
Karar No: 2015/5250
Karar Tarihi: 31.03.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/12249 Esas 2015/5250 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/12249 E.  ,  2015/5250 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : NAZİLLİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 10/12/2013
    NUMARASI : 2012/321-2013/366



    Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davada, vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesi talep edilmiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Türk Medeni Kanunu"nun 600.maddesi gereğince; vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yok ise yasal veya atanmış mirasçılara karşı açılır.
    Dosyanın incelenmesinden; murisin mirasçılarına ilişkin nüfus kayıtlarının bulunmadığı, dosyada mevcut vasiyetnamenin açılıp okunması dosyasında nüfus kayıtlarının yer aldığı, bu kayıtların incelenmesinden; Fatma Cankurtaran"ın, murisin mirasçılarından olduğu; ancak, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmediği anlaşılmıştır.
    Anılan bu mirasçı, duruşmaya çağırılmadan; taraf teşkili sağlanmadan, hüküm verilememesi; Anayasanın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur.
    Gerçekten, savunma hakkını güvence altına alan T.C. Anayasasının 36.maddesi ile HUMK’nun 73, 6100 sayılı HMK 27 ve A.İ.H. Sözleşmesinin 6.maddelerinde açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davalı yan; dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe ve Hukuki Dinlenilme Hakkı"nın kullanılmasına imkan verilmeden hüküm verilmesi mümkün bulunmamaktadır. Aksi halde, savunma hakkının kısıtlanmış sayılacağı, gerek öğreti, gerekse yargısal kararlarda tartışmasız olarak kabul edilmektedir (Prof. Dr.Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü Altıncı Baskı Cilt II sh.1876 vd).
    Bu durumda, mahkemece; öncelikle, mirasçı Fatma"ya ait nufus kaydı celbedilerek, sağ olduğunun tespit edilmesi durumunda, bu mirasçının da davetiye ile duruşmaya celbi sağlanıp, taraf teşkilinin bu şekilde sağlanmasından sonra, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.