15. Ceza Dairesi Esas No: 2019/3722 Karar No: 2021/2352 Karar Tarihi: 03.03.2021
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/3722 Esas 2021/2352 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın dolandırıcılık suçundan TCK’nın 157/1, 62, 52, 53, 63. maddeleri gereğince mahkumiyetine karar verilmiştir. Sanık müdafisi tarafından temyiz edilen hüküm, yapılan inceleme sonucunda bozulmuştur. Hüküm verilirken temyiz süresi hatalı belirtilmiş ve tereddüt oluşturulmuştur. Sanığın temyiz süresi kabul edilerek yapılan incelemede, dolandırıcılık suçunun ceza miktarı ve nev’i itibariyle TCK’nın 157/1, 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen 12 yıllık dava zamanaşımı süresi ile CMK’nın 253/21. maddesi gereğince “şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenden birine ilk uzlaşma teklifinde bulunulduğu” tarihe kadar duran zamanaşımı süresinin de eklenmesi sonucu olağanüstü dava zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmıştır. Bu nedenle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine göre hüküm BOZULMUŞ, ancak yeniden yargılama yapılmasına gerek yoktur. Kamu davası gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMÜŞTÜR. Kanun maddeleri: TCK 157/1, 62, 52, 53, 63; CMK 253/21, 223/8; 5320 sayılı Kanun’un 8/1; 1412 say
15. Ceza Dairesi 2019/3722 E. , 2021/2352 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 62, 52, 53, 63. maddeleri gereğince mahkumiyetine
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafisi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dairemizin bozma ilâmı üzerine yapılan yargılamada sanık vekilinin yüzüne karşı verilen hükümde temyiz süresinin CMUK’nın 310. maddesi uyarınca 1 hafta olduğu gözetilmeksizin hatalı şekilde 15 gün olarak belirtilmek suretiyle yasa yoluna başvuru süresi konusunda tereddüt meydana getirilmesi karşısında, sanık müdafisinin temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Sanığa yüklenen dolandırıcılık suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu 5237 sayılı TCK’nın 157/1, 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen 12 yıllık dava zamanaşımı süresi ile 5271 sayılı CMK’nın 253/21. maddesi gereğince “şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenden birine ilk uzlaşma teklifinde bulunulduğu” tarih ile uzlaştırma raporunun düzenlendiği tarihe kadar duran zamanaşımı süresi de eklenerek dikkate alındığında, suç tarihi olan 28/08/2008 tarihinden inceleme tarihine kadar olağanüstü dava zamanaşımının gerçekleştiği anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 03/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.