Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/5433 Esas 2019/5692 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5433
Karar No: 2019/5692
Karar Tarihi: 06.05.2019

Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/5433 Esas 2019/5692 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından taksirle öldürme suçundan mahkumiyet kararı verilen sanığın temyizi üzerine, Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından yapılan incelemede, katılan vekilinin temyiz istemi eksik olduğu için diğer katılanlar adına yapıldığı kabul edildi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun daha önce verdiği karar doğrultusunda, hükmün aleyhe bozulması halinde sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması gerektiği belirtildi. Ancak incelenen dosyada sanık dinlenmeden karar verildiği için savunma hakkının kısıtlanması Kanuna aykırı oldu. 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince, isteme aykırı olarak mahkeme kararı BOZULDU. Kanun maddeleri: TCK'nın 85/1, 62, 50/1-a, 52, 53/6. Maddeleri, 5320 sayılı Kanunu'nun 8. Maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 326, 321. Maddeleri.
12. Ceza Dairesi         2018/5433 E.  ,  2019/5692 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle öldürme
    Hüküm : TCK"nın 85/1, 62, 50/1-a, 52, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
    Katılan ..."ün avukat ..."u vekil tayin ettiğine ilişkin vekaletnamesine rastlanılmadığından, temyizin diğer katılanlar adına yapıldığı kabul edilerek yapılan incelemede;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20/03/2018 tarihli ve 2018/11-32 esas, 2018/115 karar sayılı kararında vurgulandığı üzere; hükmün aleyhe bozulması halinde davaya yeniden bakacak mahkeme tarafından sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 326 ve 5271 sayılı CMK"nın 307/2. maddeleri uyarınca zorunludur. Savunma hakkının sınırlandırılamayacağı ilkesine dayanan bu zorunluluk uyarınca, sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhinde sonuç doğuracak olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki kanıtlarını sunma olanağı tanınmalıdır.
    İncelenen dosyada, sanık hakkında taksirle öldürme suçundan kurulan 02/07/2014 tarihli mahkumiyet hükmünün, katılan vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 14/03/2016 tarihli ve 2015/8806 esas, 2016/4007 karar sayılı bozma ilamı ile “sanığın olayda asli kusurlu olduğu gözetilmeyerek, tali kusurlu olarak kabulüne bağlı olarak alt sınırdan ceza tayini” nedenine dayalı olarak bozulmasına karar verilmesi ve bozmanın sanık aleyhine olması karşısında, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 326/2. maddesine göre sanığın bozma ilamına karşı diyeceklerinin tespiti gerekirken, sanık dinlenmeden karar verilerek savunma hakkının kısıtlanması,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, sair yönleri incelenmeksizin, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 06/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.