20. Hukuk Dairesi 2017/2226 E. , 2018/5520 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı dava dilekçesi ile, davalı borçlunun maliki olduğu sitenin ısı yalıtım onarım işleminin yapılması için 01/02/2015 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısı yapıldığını, genel kurul toplantısında 99 kişinin oyuyla, oy çokluğu ile ısı yalıtım ve diğer işlerin yapılmasının kabul edildiğini, ısı yalıtım, çatı revizyonu ve diğer işler için uygulama sözleşmesinin KDV dahil 945.000,00 TL bedelle yapılmış olup sözleşme bedelinin 177"ye bölünerek her bir bağımsız bölüm için ödenmesi gereken onarım aidat tutarının 5.338,98 TL olarak belirlendiğini, duyuruya rağmen davalının onarım aidatlarını ödemediklerini, haklarında icra takibi başlatıldığını, 5.338,00 TL asıl alacak ve takip öncesi 329,18 TL işlemiş faizi toplamı üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek durdurduğunu, davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece dava tarihinden önce yapılan ödemeler yönünden itirazın iptali talebinde bulunulmasında hukuki yarar bulunmadığı, TBK’nın 100.maddesi gereğince davalının takip tarihinden önce yaptığı kısmi ödemelerin ana borçtan düşülmesi gerektiği, KMK"nın 20. maddesi ve yönetim planı gereğince kat malikinin ortak yerlerin bakımı, temizliği, korunması gibi ortak giderlerden arsa payı oranında sorumlu olmasına rağmen bilirkişice tespit edilen ortak gider borcunu ödemediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 4.823,15 TL asıl alacak, 79,28 TL gecikme tazminatı niteliğinde işlemiş faiz alacağı için itirazın iptaline ve takibin devamına, takipten sonra asıl alacağa yasal faiz yürütülmesine, davalı aleyhine asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davalı tarafından 19/04/2016 tarihli dilekçesi ile dava konusu borcun tarafından ödendiği iddiasında bulunulup dilekçe ekinde buna ilişkin belge ve dekontların sunularak bilirkişi raporuna itiraz edildiği ve borcun kalmadığına dair ödeme definde bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece Yargıtayın kararlılık kazanmış uygulamaları nazara alınarak dava konusu edilen döneme ait olmak üzere yönetimde bulunan ortak gider ve aidat alacağına ilişkin karar ve işletme ......, ...... ve ......; davaya konu aidatların belirlendiği kat malikleri kurulu toplantılarına davalının katılıp katılmadığı, katılmamış ise bu kararların davalıya tebliğ edilip edilmediği, edilmiş ise buna ilişkin belgelerin varsa bu dönemlere ilişkin işletme projesinin aslı veya onaylı örneği ile işletme projesinin varsa davalıya tebliğine ilişkin belgelerin davacı yönetimden celbi, reddiyat ve tahsilat ...... ile anataşınmaza ait banka hesapları, işi yapanın banka hesapları ve diğer kayıt ve belgeler getirtilip tüm hesapların uzman bilirkişiye incelettirilerek davalının davaya konu ortak gider ve aidat borçlarının bulunup bulunmadığının ve borcu var ise ödeyip ödemediğinin tespit ettirilmesi ve oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 11/09/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.