Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/3578 Esas 2017/6139 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3578
Karar No: 2017/6139
Karar Tarihi: 12.09.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/3578 Esas 2017/6139 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/3578 E.  ,  2017/6139 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici nedenler ile temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, sigortalının 20.03.2010 tarihli iş kazası sonucu sürekli iş göremezliği nedeniyle maddi ve manevi zararların giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davacı sigortalı lehine 127.772,88 TL maddi tazminat ile 30.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 20.03.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Davacı vekili yargılama sırasında verdiği 19.07.2013 tarihli dilekçesiyle geçici ödeme yapılmasını talep etmiş, mahkemece verilen 25.09.2013 tarihli ara karar ile davalının 30.000 TL geçici ödeme yapmasına karar verilmiştir.
    İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir.
    Mahkemece, Türk Borçlar Kanunun 76. maddesi gereğince geçici ödenmesine karar verilen 30.000 TL’nin davacının maddi tazminat alacağından mahsup edildiği, ancak geçici ödenmesine karar verilen bu miktar için kaza tarihinden ödeme tarihine kadar işleyen faizin hüküm altına alınmadığı anlaşılmıştır.
    Mahkemece, yukarda belirtilen maddi ve hukuksal olgular gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından hüküm bozulmamalı HMK 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ : Yukarıda yapılan açıklama gereğince;
    A) Hüküm fıkrasının 1. bendinin silinerek yerine;
    “1- Davanın kısmen kabulü ile:
    A) 127.772,78.TL Maddi Tazminatın kaza tarihi olan 20.03.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, geçici ödenmesine karar verilen 30.000,00 TL için ise kaza tarihinden ödeme tarihine kadar işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
    B) 30.000,00 TL Manevi tazminatın kaza tarihi olan 20.03.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ” rakam ve sözcüklerinin yazılmak suretiyle, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacı ve davalıya yükletilmesine, 12.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.