Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3804
Karar No: 2021/1296
Karar Tarihi: 08.02.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/3804 Esas 2021/1296 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/3804 E.  ,  2021/1296 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
    İlk Derece
    Mahkemesi : ... 19. İş Mahkemesi

    Dava, ölüm aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı Kurumdan babasından dolayı ölüm aylığı almakta iken, boşandığı eşiyle birlikte yaşadığından bahisle, almakta olduğu aylığın kesilerek 17.04.2013 – 16.04.2015 tarihleri arasında kendisine ödenen aylıkların borç olarak tahakkuk ettirildiğini, davacının muvazaalı olarak boşanmadığını, eski eşinden şiddet gördüğünü, davacının akıl hastası olan ağabeyinin beyanlarına itibar edilerek maaşının kesildiğini, müşterek çocukları nedeniyle davacı ile eski eşinin haftada bir kez görüşmesinin doğal olduğunu, ayrıca davacının eski eşinin boşandıktan sonra annesi ile ikamet etmeye başladığını beyanla, Kurum işleminin iptali ile kesilen aylıkların kesilme tarihi itibariyle yeniden bağlanmasını ve davacının Kuruma borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; Kurum kontrol memurları tarafından yapılan denetim sonucu düzenlenen tutanakların aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğunu, Kurum işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesi tarafından,
    “SGK denetmeni tarafından tutulan raporda davacı ve eski eşinin birlikte yaşadıkları belirtmiş ise de, nüfus kayıtlarında davacı ve eski eşinin boşanma tarihinden sonra farklı adreste ikametleri gözüktüğü, bu ikamet değişikliklerinin de tanıklarca beyan edildiği; davacının eski eşinin boşanma sonrasında taşındığı adresini bildirir, Turkcell fatura kaydının bulunduğu görülmüştür. Ayrıca SGK denetmenince raporda belirtilen hususların, tek başına birlikte yaşama karine teşkil edecek nitelikte delil olmadığı mahkememizce değerlendirilmiştir.
    Davacı tarafın dosya içerisine celp ettirdiği deliller ve dinlettiği tanıkların beyanlarının, resmi kayıt niteliğindeki kayıtları çürütecek, eşit nitelikte delil olma gücüne sahip resmi kayıtlar olduğu da mahkememizce tespit edilmiştir.
    SGK denetmenine ifade veren davacı kardeşinin beyanlarının mahkememizce de alındığı; tanığın, duruşma sırasında söylediği beyanlarının samimi olduğu tarafımızca kabul edilmiştir.
    Yukarıda açıklanan sebepler doğrultusunda, davacı kadının boşandığı eşi ile eylemli olarak birlikte yaşamadığı tespit edildiğinden, davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.”
    Gerekçesiyle,
    “1-Davacının davasının kabulü ile,
    Davalı Kurum işleminin iptaline,
    Kesilen yetim aylığının kesilme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, davacıya yeniden yetim aylığı bağlanmasına, davacının yargılamaya konu dava ile ilgili davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine.” şeklinde karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesi tarafından,
    “1-Davalı Kurumun istinaf başvurusunun esastan reddine,” şeklinde karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı Kurum vekili, mahkemece eksik inceleme sonucunda karar verildiğini, sadece tanık anlatımları ile yetinildiğini, Kurum denetmenlerince düzenlenen tutanağın aksinin davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, yalnızca tanık anlatımları ve ikametgah belgesi ile davanın ispatının yeterli olmadığını beyanla kararının bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Mahkemece, filli birlikteliğin tespiti yönünden yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli olmadığı görülmektedir.
    Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir.
    Bu aşamada, özellikle Anayasa"nın 20., 5510 sayılı Kanunun 59., 100., 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 28., 45., 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu"nun 3., 45 – 53., 4857 sayılı İş Kanunu"nun 32., 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 6., 24 – 33., 189., 190., 191., 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 6., 19., 20., maddeleri ve diğer ilgili mevzuat hükümleri göz önünde bulundurulmak suretiyle yöntemince araştırma yapılmalı, tarafların göstereceği tüm kanıtlar toplanmalı, bildirilen ve dinlenilmesi istenilen tanıkların ifadeleri alınmalı, davacı ile boşandığı eşinin yerleşim yerlerinin saptanmasına ilişkin olarak; muhtarlıktan ikametgah senetleri elde edilmeli, ilgili nüfus müdürlüklerinden sağlanan nüfus kayıt örnekleri ile yerleşim yeri ve diğer adres belgelerinden yararlanılmalı, adres değişiklik ve nakillerine ilişkin bilgilere ulaşılmalı, özellikle ilgili nüfus müdürlüğünden adres hareketleri, tarihleriyle birlikte istenilmeli, ilgililerin su, elektrik, telefon aboneliklerinin hangi adreste kimin adına tesis edildiği saptanmalı, seçmen bilgi kayıtları getirtilmeli, varsa çalışmaları nedeniyle resmi/özel kurum ve kuruluşlara verilen belgelerde yer alan adresler dikkate alınmalı, medula sisteminde kayıtlarda görülen adresler ilgili sağlık kuruluşlarından araştırılmalı, eşlerin boşanma sebebi, boşanma ilamında velayet, çocukla kişisel ilişki, nafaka, tazminat hükümleri varsa nasıl yerine getirildikleri belirlenmeli, boşanılan eş 4857 sayılı Kanun hükümleri kapsamında yer almakta ise ödeme için adına açılan banka hesabında kayıtlı yerleşim yeri saptanmalı, boşanan eşlerin kayıtlı oldukları bölge/bölgeler yönünden geniş kapsamlı Emniyet Müdürlüğü/Jandarma Komutanlığı araştırması yapılmalı, anılan mahallelerde görev yapmış/yapmakta olan muhtar ve azalardan istem hakkında düşünce edinmeye yetecek kadarının tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, böylelikle “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    5510 sayılı Kanunun 59/2. maddesi uyarınca Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerli olup, aksinin ancak eşdeğerde belgelerle ispatı gerektiği göz önünde tutularak mahkemece fiili birlikteliğe yönelik araştırmanın ihtilaf konusu dönemlere ilişkin yapılması gerekmektedir.
    Somut olayda; Kurum denetmeni tarafından düzenlenen 25.02.2015 tarihli raporda, davacının ikamet adresi olarak belirtilen “... Mah. ... Sok. No:6/6” adresinde yapılan 06.02.2015 tarihli çevre soruşturmasında, 4 ve 7 numaralı dairelerde ikamet eden davacının komşularının, davacının eski eşi ... ile birlikte yaşadığını beyan ettikleri belirtilmiştir. Mahkemece, tutanak tarihinde çevre soruşturması yapılan adreste bulunan 4 ve 7 numaralı dairelerde ikamet eden kişilerin kolluk ve muhtarlık vasıtasıyla araştırılıp bu kişilerin tanıklıklarına başvurulmadığı, davacı vekili tarafından 4 ve 7 numaralı dairelerde ikamet ettiği bildirilen tanıkların ise, dosyada bulunan nüfus kayıt örneklerine göre, ...’un 8 numaralı dairede; ...’ın 3 numaralı dairede kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
    Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında Mahkemece, Kurum denetmeni tarafından denetimin yapıldığı adreste denetmene, davacı ve boşandığı eşinin birlikte yaşadığını beyan eden 4 ve 7 numaralı dairelerde ikamet eden komşuları kolluk ve muhtarlık vasıtasıyla araştırılıp tanıklıklarına başvurulmalı; davacının ve boşandığı eşinin uyuşmazlık konusu dönemde kayıtlı tüm adresleri yönünden ayrı ayrı geniş kapsamlı, titizlikle ve gerekirse bilgi edinilen şahısların isim ya da sıfatları da tutanağa eklenmek suretiyle, beyan edilen adreslerde fiilen oturup oturmadıkları, birlikte yaşayıp yaşamadıkları kolluk marifetiyle araştırılmalı; adreslerdeki komşu, kapıcı ve yöneticiler tespit edilerek konuyla ilgili bilgi ve görgülerine başvurulmalı; ihtilaf konusu dönem içerisinde davacı ve boşandığı eşinin kayıtlı tüm adreslerinde görev yapan mahalle muhtar ve azalarının kanaat edinmeye yetecek sayıda tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, çelişki oluşursa giderilmeli; davacının boşandığı eşinin Sefaköy’de annesi ile birlikte oturduğu belirtilen adreste kolluk marifetiyle araştırma yapılarak birlikte oturup oturmadıkları belirlenmeli, bu adreste birlikte oturduklarının anlaşılması halinde komşu, kapıcı ve yöneticiler dinlenerek birlikte yaşama iddiası irdelenmeli; davacı ve boşandığı eşinin uyuşmazlık konusu dönemdeki medula kayıtları celp edilip tespite konu sürede ayrı ayrı her ikisinin de hangi sağlık kuruluşlarına başvurdukları araştırılmalı; ilgililerin su, elektrik, telefon aboneliklerinin hangi adreste kimin adına tesis edildiği saptanmalı; ayrıca mahkeme gerekçesinde davacı ve boşandığı eşinin boşanma tarihinden sonra farklı adreslerde ikamet ettiklerinin belirtildiği; ancak dosyadaki kayıtlara göre yersiz ödeme döneminde tarafların adreslerinin aynı olduğunun anlaşılması karşısında bu çelişkinin de üzerinde durulmalı ve çelişki giderilerek, “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun mevcut olup olmadığı, toplanan tüm kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 08.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi