20. Hukuk Dairesi 2017/2139 E. , 2018/5518 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı dava dilekçesi ile, davalının yöneticilik yaptığı dönemlerde kat maliklerinden topladığı aidat tutarının 137.900,00 TL olduğunu, davalının yöneticilik yaptığı dönemlerde yakıt gideri, yönetim gideri, ......... bakım onarım ve muhtelif giderler toplamının ise 101.346,66 TL olduğunu, tüm bu verilere göre kasada 36.553,34 TL nakit mevcudun olması gerektiğinin tespit edildiğini, davalının bu meblağı yeni yönetime vermemek sureti ile uhdesinde tuttuğunu, doğalgaz alımlarındaki usulsüzlük nedeni ile 8900,00 TL olmak üzere toplam 45.453,34 TL"nin ödenmesi istendiğini, davalının ödeme yapmaması nedeniyle ...... 5. İcra Müdürlüğünün 2015/11104 Esas sayılı dosyası üzerinden 37.101,64 TL üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun takibe itiraz ederek durdurduğunu, davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davalının takibe haksız itiraz ettiği, apartman gelir gider arasındaki 36.553,34 TL farkın uhdesinde kaldığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile ...... 5. İcra Müdürlüğünün 2015/11104 Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, kabul edilen miktarın %20’si olan 6.310,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davalı vekilinin 13/07/2015 tarihli cevap dilekçesinde müvekkilinin 1938 doğumlu olup, alzheimer hastası olduğu belirtilmekle, mahkemece öncelikle dava ehliyeti bakımından tasarruf ehliyetine sahip olup olmadığı, temyiz kudretinin yerinde bulunup bulunmadığı, bu nedenle de Medeni Kanunda öngörülen kısıtlama hallerinin (vesayet, yasal danışmanlık, kayyum atanması gibi) bulunup bulunmadığı yönünden inceleme yapılıp, davalıya ait nüfus kayıtları, varsa hastane kayıtları ve raporları celbedilerek bu yönde bir araştırma yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken anılan gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 11/09/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.