Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2015/32406 Esas 2015/36861 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/32406
Karar No: 2015/36861

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2015/32406 Esas 2015/36861 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bir sanık hakkında kasten yaralama suçuyla verilen hükümler temyiz edilmiştir. Temyiz sonucunda, sanığın savunmasının yargılamayı yapan mahkeme tarafından alınması gerektiği hatırlatılmış ve sanığın savunmasının yargılaması yapılmadığı için karar bozulmuştur. Kararda, sanığın üzerine atılı suç olan kasten yaralama suçunun Türk Ceza Kanunu'nun 86/1, 86/3-e, 87/1-d son maddelerine göre alt sınırı beş yıl hapis cezasını gerektiren bir suç olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın savunma hakkında hiçbir kısıtlama olmadan doğrudan doğruya yargılamayı yapan ve sonunda hüküm verecek olan mahkemesinde savunmasını yapması gerektiği hatırlatılmıştır. Kanunlar ise, Türk Ceza Kanunu'nun 86/1, 86/3-e, 87/1-d son maddeleri ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 196/2 ve 321. maddeleridir.
3. Ceza Dairesi         2015/32406 E.  ,  2015/36861 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : KD - 2013/275721
    MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Çocuk Mahkemesi
    TARİHİ : 14/03/2013
    NUMARASI : 2011/47 (E) ve 2013/138 (K)

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü,
    Dairemizin 15.10.2015 tarih, 2015/11747 Esas, 2015/28551 Karar sayılı onama kararına karşı Yargıtay C. Başsavcılığı tarafından, 16/11/2015 tarih, 2013/275721 sayılı itiraznamesi ile,
    Sanığın üzerine atılı kasten yaralama suçunun TCK"nin 86/1, 86/3-e, 87/1-dson maddesi gereğince sanığa atılı suç nedeniyle verilebilecek hapis cezasının 5 yıldan az olamayacağı gözetildiğinde, CMK"nin 196/2 maddesi gereğince sanığın savunmasının yargılamayı yapan mahkemece alınmasının zorunlu olduğu, bu sebeple bozma düşüncesiyle tanzim edilmiş olan tebliğnameye rağmen sanığın savunmasının yargılamasının yapılmakta olduğu mahkeme yerine yakalama kararı sonucu aynı yer nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi tarafından alındığı, bu şekilde sanık, savunma hakkını hiç bir kısıtlama olmadan ve yüzyüzelik ilkesi gereğince doğrudan doğruya yargılamayı yapan ve sonunda hüküm verecek olan mahkemesinde yapmış kabul edilemeyeceği, istinabe yasağı yönünden başka yerdeki bir mahkeme ile aynı yerde de olsa yargılamayı yapan mahkeme dışındaki bir mahkeme arasında hiç bir fark olmadığı, beş yıl veya daha fazla hürriyeti bağlayıcı ceza gerektiren suçlar için getirilen istinabe yasağının, sanığın savunmasının yargılamayı yapan mahkeme tarafından alınmasını gerektiren bir düzenleme olup bunun istisnasının olmadığı ve sanığın savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurduğu gerekçesiyle sanık hakkında yaralama suçundan kurulan hükme yönelik onama kararı kaldırılarak bozma kararı verilmesi talebiyle dosyanın itirazen incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi üzerine yapılan incelemede;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    1) Yerinde görülen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE,
    2) Dairemizin 15.10.2015 tarih, 2015/11747 Esas, 2015/28551 karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
    Dosya üzerinde yeniden yapılan temyiz incelemesinde;
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yargılamaya konu eylemin, 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son maddeleri kapsamında kaldığı ve alt sınırı beş yıl hapis cezasını gerektiren suçlardan olduğu gözetilmeden, sanığın istinabe yoluyla sorguya çekilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 196/2. maddesine muhalefet edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca, istem gibi BOZULMASINA, 24/12/2015 gününde gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.